20. Ceza Dairesi 2018/2664 E. , 2019/951 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : Beraat, Düşme
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5320 sayılı Kanunun 8. maddesinde, "Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiş olup, temyize konu dosya üzerinden, Bölge Adliye Mahkemeleri göreve başlamadan önce kurulan hükmün, temyiz incelemesinden geçtiği ve halihazırda kesinleşmediği dikkate alındığında, 05/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik CMK"nın 291/1. maddesi uyarınca temyiz süresinin, "yedi" günden, "on beş" güne çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin somut olaya uygulanamayacağı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar kesinleşinceye kadar uygulanacak temyiz süresinin, 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde yer alan "tefhim veya tebliğden itibaren işleyecek olan bir haftalık süre" olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında temyiz süresinin, "bir hafta" yerine, Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde, "15 gün" şeklinde gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı,kararın hüküm verildikten sonra 15 günlük süre içerisinde 05.12.2017 tarihinde sanık tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Her ne kadar tebliğnamede sanık olarak ..."nın ismi geçmekteyse de sanık hakkında verilen beraat kararının 06.01.2018 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşıldığından hüküm inceleme dışında bırakılmıştır.
2-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanık hakkında verilen "kamu davasının düşürülmesine" ilişkin kararın, doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.