MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili; davalıya ait aracın 31/03/2011 tarihinde müvekkiline ait araca tam kusurlu olarak arkadan çarptığını ve bu çarpma sonucunda müvekkilinin aracının tamamen hurdaya çıktığını, araç bedeli olarak ... tarafından müvekkiline 39.512,00 TL’nin 06/05/2011 tarihinde ödendiğini, ancak müvekkilinin hurdaya çıkan aracını kazadan önce çalıştırarak geçimini temin ettiğini, kaza nedeni ile kullanılamaz hale gelen aracın kaza tarihi ile sigortadan bedelin alındığı tarih arasında geçen sürede çalıştırılamaması nedeni ile müvekkilinin ciddi bir gelir kaybına uğradığını, ayrıca emsal bir aracın alınabilmesi için gereken alım satım plaka giderleri ile emsal araç ile hurdaya çıkan araç arasındaki farkların da müvekkilinin fakirleşmesine sebep olduğunu, kazanç kaybı nedeni ile uğranılan zararların sigortanın güvence kapsamına aldığı zararlardan olmadığını beyan ederek belirtilen zararlar için hükmedilen alacağa alacağın doğduğu tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte aksi halde yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne dair kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01/10/2012 tarih ve 2012/5122 Esas-2012/10299 Karar sayılı ilamı ile bu hüküm, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek bozulmuş ve Mahkemece usul ve yasaya uygun olan bu bozma ilamına uyulmuş ve bozma doğrultusunda işlem yapılmıştır.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra, davanın kısmen kabulü ile, 4.028,42 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu hususta fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde özellikle de oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 178,68 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.