
Esas No: 2010/11680
Karar No: 2010/12985
Karar Tarihi: 08.12.2010
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11680 Esas 2010/12985 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KIRKLARELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/07/2010
NUMARASI : 2003/984-2010/424
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 8 sayılı imar parseline davalının yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı, binasını iyiniyetle inşaa ettiğini belirtip davanın reddini savunmuş; birleştirilen karşı davası ile de temliken tescil istemiştir.
Mahkemece, davalı karşı davacı lehine temliken tescil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı (karşı davalı) tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilerek görülen karşı dava temliken tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, karşı davanın kabulüne; asıl dava bakımından, konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğ ve toplanan delillerden, 311 ada 14 sayılı ana kadastral parselin 17575 m2. tarla vasfıyla 1983 yılındaki kadastro tespitinde tapu kaydına dayanılarak paylı biçimde 29 kişi adına tescil edildiği, 29 kişi arasında 180/1866 pay maliki davalı-karşı davacı E.. Yı.."ın da bulunduğu ve 1990 yılında taşınmazda çekişmeye konu evi inşa ettiği, 22.05.1991"de ise 180/1866 payının tamamını S.. G.. isimli kişiye satarak taşınmazla kayden ilgisini kestiği; davacı-karşı davalı R.. K.."ın da 21.07.1988"de 210/18666 pay satın alma suretiyle taşınmazda paydaş olduğu; 1993 yılında yapılan imar uygulamasında R.. K..ın payına karşılık kendisine 8 sayılı imar parselinin tahsisen tescil edildiği, E. Y."ın 1990 yılında inşa ettiği evinin büyük kısmının da 8 sayılı imar parselinde, küçük bir kısmının ise dava dışı kişiye ait komşu 9 sayılı imar parselinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacı R.., elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli asıl davayı açmış; davalı E.. da, evini yaptığı yeri 1990"da dava dışı H..D.."dan haricen satın aldığını ileri sürerek birleştirilen karşı davasıyla temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı-karşı davacı E.. ana kadastral parselde paydaş iken evini inşa ettiğine göre, söz konusu evin payla bağlantılı olarak inşa edildiği, sonradan payını kayden satıp taşınmazla mülkiyet ilişkisini kesmesiyle, ev yönünden de artık bir hakkının kalmadığı, böylece 3194 Sayılı İmar Yasa"sının 18. maddesinin uygulama yeri de bulunmadığı kabul edilmelidir.
Diğer taraftan, temliken tescil isteği kişisel bir hak olup, ancak yapının inşa edildiği andaki taşınmaz malikine karşı ileri sürülebileceği tartışmasızdır.
Öte yandan, bilirkişilerce keşfen belirlenen değerler karşısında, TMK."nun 724. maddesinde düzenlenen temliken tescil koşullarından olan “yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması” koşulunun gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı da yoktur.
Hal böyle olunca, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı-karşı davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.