10. Hukuk Dairesi 2015/23271 E. , 2016/3299 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, trafik iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin rücuan tahsili istemine ilişkindir
Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda ilamında belirtilen gerekçelerle, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum ve davalı... Sigorta A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmişse de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında da belirtildiği gibi; Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır. O halde, masraflar için sarf ve ödeme, gelirler için, ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinde zararın öğrenmiş olacağının ve zamanaşımının bu tarihte başlayacağının kabulü gerekir.
Dosyanın tetkikinde, mahkemece davalılar hakkında aynı sebepten 2006 ve 2008 yıllarında rücu davası açılmış olduğu, her iki dosyanın 21.6.2007 ve 16.9.2009 tarihlerinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, ağır ceza mahkemesince verilen kararın 14.02.2008 de kesinleşmesi üzerine zamanaşımının dolduğu gerekçe kılınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk olarak aynı davalılara karşı ve aynı sebepten 17.11.2006 havale tarihli dava dilekçesi ile ... İş Mahkemesinin 2006/811 esasına kayıtlı davada Güvence Hesabı ve ... isimli davalıların zamanaşımı def"ini ileri sürdükleri, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, yine aynı davalılara karşı ve aynı sebepten 6.3.2008 havale tarihli dava dilekçesi ile ... İş Mahkemesinin 2008/180 esasına kayıtlı davanın da açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bozmadan sonraki yargılamada davanın açılmamış sayılmasına dair kararların kesinleştiğinden bahisle, alacağın 18.04.2000 onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı güvence hesabı dışındaki davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacağın 1254,56 TL"sinden ... Sigorta"nın sorumlu tutulmasına, davalı Güvence Hesabı yönünden açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmişse de gerek dosya kapsamında gerekse de gerekçeli kararda kesinleşme tarihleri yer almadığından, Mahkemece, denetime imkân verecek açıklıkta zamanaşımı def"i ve derdestlik itirazlarının, zamanaşımının kesilmesi ve yeniden işlemeye başlaması hali gözetilerek buna göre değerlendirilmediği, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Sigorta Şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamından poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktar, Kurumun rücu davasından önce sigortalı-hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; Sigorta Şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması gerekir. Bu kapsamda davalı ... Sigorta A.Ş"nin ödeme def"i de dikkate alınmalı,hak sahiplerine yapılan ödemeye dair dekontun onaylı bir örneği dosya arasına sunulduğu takdirde, bu ödeme definin de dikkate alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Rücu davalarında faiz başlangıcının tespiti bakımından ise, giderler yönünden sarf ve ödeme tarihi, gelirler yönünden ise gelir bağlama kararının Kurumun yetkili organlarınca onandığı tarih olup, faiz başlangıç tarihinin ayrıca gösterilmesine, davadan önce Kurumun temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. (YİBBGKK 01.07.1994 T, 1992/3 E, 1994/3 K)
Ne varki davalı sigorta şirketi bakımından faiz başlangıcının veya temerrüt tarihinin tespiti bakımından, gerekli belgeler de ibraz edilerek tebliğ tarihinden itibaren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98, 99 ve (5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 45. maddesi ile mülga olup, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan) 108. maddeleri ile (mülga) Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12, 13 ve 14. maddeleri uyarınca, sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa sekiz iş günlük sürenin sonunda oluştuğu, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilmeyeceği, bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerektiği, Mahkemece, sigorta şirketi yönünden sigorta şirketine başvurulduğu tarihten sekiz günlük sürenin sonundan başlatılmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Öte yandan, Borcu ortadan kaldırmamakla birlikte, yerine getirmekten kaçınma yetkisi veren zamanaşımı definin, kişisel bir defi olduğu, buna göre, ancak, bunu ileri süren taraf yönünden sonuç doğuracağı hususu da dikkate alınmaksızın (11.01.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı). Zamanaşımı definde bulunmayan davalıların varlığı dikkate alınarak, önceki bozma ilamı kapsamında inceleme yapılmak ve zamanaşımı defi ile birlikte ödeme defi de dikkate alınarak her bir davalı bakımından davacı Krumun alacağının belirlenmesi suretiyle bir karar verilmelidir.
O halde, davacı Kurum ve davalı ... Sig. A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Sigorta A.Ş.’ye iadesine, 15.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.