4. Ceza Dairesi 2013/19752 E. , 2014/10612 K.
"İçtihat Metni"
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan suça sürüklenen çocuk ... , 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1-4, 119/1-c ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında aynı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2011 tarihli ve 2009/1110 esas, 2011/903 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2013 gün ve 165249 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Aynı dosya kapsamında müşteki ile suça sürüklenen çocuk arasında uzlaşma gerçekleştiğinden, mala zarar verme suçu bakımından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/1. maddesine göre uzlaşmaya tâbi olan konut dokunulmazlığının ihlâli suçu bakımından da uzlaşma hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Suça sürüklenen çocuğun kayden 06/07/1989 doğumlu olması karşısında, suç tarihi olan 13/07/2005 tarihinde 15-18 yaş grubu içinde olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
3- 5237 sayılı Kanun"un 53/4. maddesinde yer alan "Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun"un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
İsabet görülmemiştir.denilmektedir.”
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2011 tarihli kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakkında TCK’nın 53/1. maddesi uyarınca güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından yasal süresinden sonra temyizi üzerine, Mahkemesince temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, ret kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.11.2012 tarihli kararı ile onandığı, kararın kesinleşmesinden sonra, infaz aşamasında kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suça sürüklenen çocuk hakkında, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan yargılama yapılırken uzlaşma hükümlerinin uygulanmaması, hükümde yaş küçüklüğü indiriminin yapılmaması ve koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına dair, hukuka aykırılıklara ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun, 5560 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 24. maddesinde; “Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır.” hükmüne yer verilmiş,
Anılan maddenin 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilmeden önceki halinde ise; “(1) Suça sürüklenen çocuklarla ilgili olarak uzlaşma, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan veya kasten işlenen ve alt sınırı iki yılı aşmayan hapis veya adlî para cezasını gerektiren ya da taksirle işlenen suçlarda uygulanır.
(2) Suç tarihinde onbeş yaşını doldurmayan çocuklar bakımından, birinci fıkrada öngörülen hapis cezasının alt sınırı üç yıl olarak uygulanır.” hükümleri düzenlenmiştir.
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu TCK’nın 116. maddesinde düzenlenmiş müeyyide olarak da, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilecektir.
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinde;
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
2. Taksirle yaralama (madde 89),
3. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
4. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
5. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239),
suçları.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere konut dokunulmazlığını ihlal suçu uzlaşmaya tabi suçlardandır. Ancak 26.06.2009 gün ve 5918 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümle ile uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alındığından, konut dokunulmazlığı suçunun, belirtilen tarihten sonra uzlaşmaya tabi olmayan bir suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanamayacaktır.
Ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 gün ve 2012/6-1142 esas, 2013/17 sayılı kararında da belirtildiği üzere, CMK"nın 253/1-b-3 maddesinde yalnızca 116. madde sayıldığından, konut dokunulmazlığını ihlal suçunda TCK’nın 116. maddesiyle birlikte 119. maddesinin de uygulanması gereken durumda artık suç uzlaşma kapsamından çıkmış olacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi olan 13.07.2005 tarihinde, sanık ...’in, diğer sanıklar ... ve ile birlikte, gece sayılan zaman diliminde, mağdur ...’nin evine gittikleri, tüm sanıkların evin içine girerek mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işledikleri anlaşılmaktadır. Mağdurun soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi nedeniyle mala zarar verme suçundan ek takipsizlik kararı verilmiş, konut dokunulmazlığını bozma suçundan ise, tüm sanıklar hakkında dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 30.11.2011 tarihinde konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanıkların cezalandırılmasına karar verilmiş, uzlaşma kurumu işletilmemiştir.
Suç tarihi olan 13.07.2005 tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuk ... hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu değerlendirildiğinde; suç tarihinde yürürlükte bulunan hükmün, 5395 sayılı Kanun’un, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilmeden önceki 24. maddesi olduğu, bu maddeye göre, suça sürüklenen çocuklarla ilgili alt sınırı iki yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren suçlarda uzlaşmanın mümkün olduğu görülmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 gün ve 2012/6-1142 esas, 2013/17 sayılı kararında, CMK"nın 253/1-b-3 maddesinde yalnızca 116. madde sayıldığından, konut dokunulmazlığını ihlal suçunda, 119. maddenin uygulanması gereken durumda suçun uzlaşma kapsamından çıktığı belirtilmiş ise de, bu yorumun CMK"nın 253/1-b-3 maddesine dayandığı, bu maddedeki değişikliğin ise, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu nedenle lehe olan hükmün suç tarihinde yürürlükte olan, 5395 sayılı Kanun’un 24. maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca Ceza Genel Kurulunun 25.09.2007 tarih ve 2007/6-189 esas, 2007/188 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, uzlaşma kurumunun yalnızca usul hukuku kurumu olmayıp, düzenlenişi ve sonuçları itibariyle maddi ceza hukukunun da özelliklerini barındırması nedeniyle, lehe olan hüküm mukayese yapılmak suretiyle uygulanabilecektir.
Sonuç olarak, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve içtihatlar çerçevesinde, suç tarihi olan 13.07.2005 tarihinde, suça sürüklenen çocuk ...’in konut dokunulmazlığını ihlal eyleminin, uzlaşma kapsamında olmasına ve tarafların 25.02.2008 tarihli uzlaşma teklif formlarını imzalayarak, uzlaşma iradelerini ortaya koymalarına karşın, uzlaşma hükümleri uygulanmayarak sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/11/2011 tarihli ve 2009/1110 esas, 2011/903 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan açılan kamu davasının, CMK’nın 254. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
3- Bozma kararının niteliğine göre, kanun yararına bozma istemine konu edilen 2. ve 3. sıradaki diğer hususların incelenmesine yer olmadığına,
4- Kanun yararına bozma konusu yapılmayan ve aynı eylem nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen, suça sürüklenen çocuk Selim Samayi yönünden gereğinin mahallinde değerlendirilmesine, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.