Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/25038
Karar No: 2014/10616
Karar Tarihi: 03.04.2014

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/25038 Esas 2014/10616 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/25038 E.  ,  2014/10616 K.

    "İçtihat Metni"


    İhkakı hak ve sair tehdit suçlarından sanık ..."nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 308/1 ve 191/son maddeleri gereğince iki kez 346 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2005 tarihli ve 2003/324 esas, 2005/157 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun sanık lehine olan hükümlerinin belirlenmesi amacıyla yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, sanık hakkında uyarlama yapılmasına yer olmadığına, önceki hükmün aynen infazına ilişkin, aynı Mahkemenin 18/09/2006 tarihli ve 2006/375 değişik iş sayılı kararının temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.09.2010 tarihli kararı ile hükmün itirazı kabil olduğu gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığının talebi nedeniyle, 28/04/2005 tarihli ve 2003/324 esas, 2005/157 sayılı hükmün aynen infazına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2010 tarihli ve 2003/324 esas, 2005/157 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulüne, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102 ve 104. maddelerinde ihkakı hak suçu için öngörülen zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan bahisle, aynen infaza yönelik ek kararının kaldırılmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2013 tarihli ve 2013/110 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2013 gün ve 218095 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 271/2. maddesindeki, “İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir” hükmü gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/4. maddesinde öngörülen, "Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz" hükmü gözetilmeden, uyarlama konusunda bir karar verilmesi gerekirken, sanık hakkındaki kesinleşmiş hükümle ilgili zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir. ” denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    İhkakı hak ve sair tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2005 tarihli kararı ile her iki suçtan 346 TL para cezası ile cezalandırıldığı, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 12.07.2006 tarihli kararı ile hükmolunan cezanın miktarına göre temyiz isteminin reddine karar verildiği, infaza gönderilen bu ilamla ilgili savcılığın yürürlüğe giren yeni yasalar çerçevesinde uyarlama talep etmesi üzerine, aynı mahkemenin 18.09.2006 tarihli kararı ile, uyarlama yapılmasına yer olmadığına kesinleşen önceki cezanın aynen infazına karar verildiği, bu hükmün de sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.09.2010 tarihli kararı ile, kesinleşen kararın aynen infazına dair verilen ek kararın itirazı kabil olduğu gerekçesiyle dosyanın iadesine karar verildiği, Mahkemesince aynı ilam ile ilgili 23.11.2010 tarihinde aynen infaz kararı verildiği ancak infaz
    işlemlerine başlanılmadığı, bir süre işlemsiz kalan dosya ile ilgili aynen infaz kararının sanığa tebliği üzerine, sanığın itirazda bulunduğu ve itirazı inceleyen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26.04.2013 tarihli kararı ile, suç tarihinin 23.09.2003 olması nedeniyle olağanüstü zamanaşımının 23.03.2011 tarihinde dolduğu gerekçesiyle aynen infaza ilişkin, 23.11.2010 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildiği, kesin olan bu karar için Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Kesinleşen hükümler ile ilgili yapılan uyarlama yargılaması sırasında, zamanaşımı hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlar hakkında, sonradan yürürlüğe giren yasalar gereği sanık lehine uygulama yapılması, 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri çerçevesinde yapılmaktadır.
    Anılan Kanun’un 9/3. maddesine göre; lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenecektir.
    5252 sayılı Kanun’un 9/4. maddesinde; "kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz" hükmüne yer verilmiştir.
    Bu itibarla, kesinleşmiş hükümlerde lehe yasanın belirlenmesi için yapılan uyarlama işlemleri sırasında, dava zamanaşımının söz konusu olmadığı gözetilmeksizin, kamu davalarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Öte yandan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında da belirtildiği üzere, itiraz üzerine kararı usul ve esas yönünden denetleyen mercinin, kararın hukuka uygun olması durumunda itirazın reddine, aksi durumda ise eksikliği tespit edip itirazın kabulüne karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade etmesi gerekmektedir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden
    1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2013 tarihli ve 2013/110 değişik iş sayılı kararının KANUN YARARINA BOZULMASINA,
    2- 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi uyarınca bozma doğrultusunda karar verilmek üzere müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine,
    3- Bozma kararının niteliği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararındaki gerekçeye göre, (1) nolu bozma talebinin reddine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi