17. Hukuk Dairesi 2015/1162 E. , 2017/10161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından sigortalı bulunan ..."in stand/açık alan kira sözleşmesi ile kiracı olarak faaliyet gösterdiği ... isimli iş yerinde 12.08.2012 tarihinde yağmur yağışı sonucu AVM çatısının yağmur oluklarından taşan suların sigortalı iş yerine sirayet etmesi nedeniyle hasar meydana geldiğini, sigortalı işyerinin bina maliki ve kiralayanı sıfatına sahip ...A.Ş."nin binanın yapım ve bakım eksikliğinden kaynaklanan hasardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin 01.10.2012 tarihinde sigortalısına 14.105,00.-TL ... tazminatını ödediğini belirterek 14.105,00.-TL nin ödeme tarihi olan 01.10.2012 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili,yetki itirazında bulunmuş, davacı ... şirketinin sigortalısı ..."in ..."daki mağazalarının kiracısı olduğunu, bu mağazanın bir çok kiracısı olmasına rağmen zararın sadece davacıya sigortalı iş yerinde meydana gelmiş olduğunu, aşırı yağmurdan zarar gördüğü iddia edilen yerin açık alanda bulunduğunu, bu zararın iş yeri kiracısının kusurundan kaynaklanmış bulunduğunu, poliçede muafiyet şartının da olduğunu, ödenmiş olan tazminatın fahiş bulunduğunu, faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın 10.755,05.-TL itibari ile kabulü ile ödeme tarihi olan 01/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, Özel İşyeri Paket ... Poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
... İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E.37, K.9, RG.3.7.1944 sayılı kararında;"Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı, ... şirketi olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;Kiralanan taşınmazların,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı ... ve İflas Kanununa göre ilamsız ... yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir.
Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlük tarihinden sonra 28/06/2013 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.