17. Hukuk Dairesi 2016/18957 E. , 2017/10198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline zorunlu trafik sigortalı, davalı sigortalıya ait aracın dava dışı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, kazada iki aracın da kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından karşı araç için hasar bedeli olarak 3.727 TL ödendiğini, sigortalı aracın bilinmeyen sürücüsünün kaza mahallini terk ederek poliçeye aykırı davrandığını ve hasarın teminat dışı kaldığını beyanla, ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin trafiğin açılması için ve karşı tarafla anlaştığından hiçbir işlem yapmaya gerek duymadığını ancak müvekkiline ait araç sürücüsünün gıyabında tutanak düzenlendiğini ve sürücü olay yerini terk ettiğinden kimliğinin tespit edilemediğinin yazıldığını, dosyaya sunulan fotoğraflardan araç sürücüsünün polisle konuştuğunun, olay yerini terk etmediğinin görüleceğini, olayda teminat dışı hallerin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile ... 19. ... Müdürlüğünün 2013/501 esas sayılı takip dosyasına 3.478,81 TL lik asıl alacak miktarı ile bu miktara tekabül eden işlemiş faizi ile birlikte itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ... inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından katılma yoluyla ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 2-Dava, davacı zorunlu trafik sigortacısının, dava dışı araçta oluşan hasar nedeniyle yaptığı ödemenin kendi sigortalısından kaza mahallinin terk edilmesi nedeniyle rücuen tahsili için başlattığı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda dava 16.1.2014 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1483. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları, TTK 3. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu, TTK 4/a maddesinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, TTK 5. maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli bulunduğu öngörülmüştür.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. Bu durumda, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, mahkemece davanın HMK 114/1-c. maddesi gereği görevsizlik nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 7.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.