Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9088
Karar No: 2020/62
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9088 Esas 2020/62 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/9088 E.  ,  2020/62 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.11.2019 tarih ve 2019/15403 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.11.2019 tarih ve ... sayılı ihbarname ile;
    Mühür bozma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli ve 2013/333 esas, 2013/1002 sayılı kararının 31/01/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 28/11/2015 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2019 tarihli ve 2019/223 esas, 2019/546 sayılı kararının, 19/12/2012 tarihinde kamu kurumu olan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından sayaç söküldükten sonra yasal olmayan yollar ile elektrik kullanımı engellemek amacıyla mühürlenen panodaki mührün sanık tarafından sökülerek elektrik kullanılması şeklinde gerçekleşen olay nedeniyle, sanığın mühür bozma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23/03/2016 tarihli ve 2016/813 esas, 2016/5277 karar sayılı ilâmlarında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, mahkemesince anılan kamu kurumu tarafından 19/12/2012 tarihinde konulduğu ve sanık tarafından söküldüğü kabul edilen mühre ilişkin mühürleme tutanağının dosya arasında bulunmadığı, bu hususta mahkemesince bir araştırma da yapılmadığı, bu hâlde kamu kurumu tarafından konulmuş usulüne uygun bir mühürden söz edilemeyeceği gibi, sanığın da mühür bozma eyleminden sorumlu tutulamayacağı cihetle, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesinin gerekeceği, sanığın mühür bozma suçundan TCK’nin 203, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, bu hükmün sanık ve katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Mahkemenin 12.06.2019 tarihli 2019/223 Esas ve 2019/546 Karar sayılı ek kararı ile istinaf taleplerinin reddine karar verildiği, ancak sanığın 08.07.2019 havale tarihli dilekçesi ile belirtilen ek karara karşı da istinaf isteminde bulunduğunun görüldüğü; CMK‘nin 276/1. maddesinin, “İstinaf istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra veya aleyhine istinaf yoluna başvurulamayacak bir hükme karşı yapılmışsa ya da istinaf yoluna başvuranın buna hakkı yoksa, hükmü veren mahkeme bir kararla dilekçeyi reddeder.“ hükmünü haiz olup, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.“ denildiği de nazara alınarak, istinaf isteminin reddi kararı kesin nitelikte olmayıp, bu hususta bölge adliye mahkemesince henüz bir karar verilmemiş olması ve olağan kanun yolu sürecinin tamamlanmamış bulunması nedeniyle, talebe konu ilamın bu haliyle kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla, kanun yararına bozma isteminin CMK’nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi