8. Hukuk Dairesi 2013/19689 E. , 2014/11209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2011/337-2013/113
Y.. M.. ile B.. M.. ve birleşen dosya davalıları B.. M.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.03.2013 gün ve 337/113 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı B.. M.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 14.11.2011 tarihli dava dilekçesi ile, hakkında Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/789 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu 207 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kök muris B.. M.. adına kayıtlı olduğunu, taşınmaz üzerindeki 2 katlı binanın vekil edeninin babası F.. M.. tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın F.. M.."nın tek mirasçısı olan vekil edenine aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiş, 24.07.2012 tarihli dava dilekçesi ile taşınmaz muris adına kayıtlı bulunduğundan diğer mirasçılara da husumet yöneltilerek muhdesatın vekil edenine aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı B.. M.. vekili, binanın yapılmasına kök muris B.. M.."nın muvafakatının olmadığını, yıkılan ahşap evin değerinin mirasçılara intikali gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı B.. M.. velisi N.. A.., binaya ait belediye oturma ruhsatının muris B.. M.. adına olduğunu, murisin davacıya karşı fuzuli işgalden dolayı dava açtığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılara, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği halde, yargılama oturumlarına katılmamış, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kabulüne, Edirne İli Çavuşbey Mahallesi"nde bulunan 207 ada parsel üzerindeki yapının davacı murisi H.. oğlu F.. M.. tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davalı B.. M.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde tanık deliline dayandığı görülmüştür. Dava, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Mahkemece HMK’nun 140. maddesine uygun biçimde ön inceleme duruşması yapılarak anılan maddenin 5. fıkrası kapsamında davalıya delil olarak gösterilecek belgelerin cevap dilekçesinde eklenmesi ihtarında bulunulmuş ise de, davalı tarafa delil listesinde belirttiği tanıkların isim ve adreslerini bildirmesi için süre ve imkan tanınmamıştır. Davalı, cevap dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığına göre, öncelikle, tanıklarını liste halinde vermesi için usulüne uygun kesin süre ve imkan verilmesi, taraf tanıklarının HMK"nun 240, 243 ve 259. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılarak, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. (HUMK. 259) maddeleri hükümleri uyarınca ve mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 261/1. (HUMK. 265) maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm verilmesi gerekir. Mahkemece sadece davacı tanıkların sözleri ile yetinilip, uyuşmazlığın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı B.. M.."nın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 981,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.