11. Hukuk Dairesi 2013/1462 E. , 2013/22963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.10.2012 tarih ve 2011/285-2012/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Beldesi Büyükçekmece adresinde faaliyet gösteren Kalker madeni üreten bir şirket olduğunu, davalı ... ve diğer müdür ..."ın şirketin hissedarları, aynı zamanda tek başına imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduklarını, müvekkili şirket ve dava dışı İsfalt A.Ş. arasında kurulan ticari ilişki sonucu İsfalt A.Ş."ye mal satıldığını, faturalar düzenlendiğini, anılan şirkete gönderildiğini, ancak bedeli talep edildiğinde ödemekten kaçındıklarını, tahakkuk eden alacağın tahsili için İsfalt A.Ş. aleyhine icra takibine başlandığını, bu süreç sırasında davalının diğer ortaklara ve diğer müdüre haber vermeden TC Ziraat Bankası... Şubesi"nde hesap açtırdığını ve İsfalt A.Ş. tarafından bu hesaba ödeme yapıldığı, aynı gün davalı tarafından takip işleminden feragat edildiğini, davalının akabinde yatan parayı çekerek hesabı boşalttığını, bu paranın şirkete aktarılması istendiği halde aktarılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 321 ve devamı maddelerine göre, şirket müdürü olan kişinin ortaklık adına alınan parayı ortaklık hesabına geçirmeyip kendi mal varlığına geçirmesinin haksız eylem olarak değerlendirileceği ve bunun sorumluluk davasına konusu olabileceğinin yasada düzenlendiği, ancak müdürün yine yasaya göre olağanüstü ya da alelade yönetim işlerine ilişkin yetkilerinin bulunduğu, somut olayda davacı şirketin davalı İsfalt A.Ş."den alacağı bulunduğu ve anılan şirket tarafından bu alacağın davalının müdürlük yetkisine dayanarak açtığı hesaba gönderildiği ve davalı tarafça çekildiğinin ihtilaf konusu olmadığı, ihtilafın bu eylemin şirketi zarara uğratma ve sorumluluk doğurma kapsamında kabul edilip edilmeyeceği noktasında olduğu, diğer şirket defterlerinin usule uygun tutulduğu, envanter defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, sürecin borçlu tarafından paranın yatırılması, akabinde paranın davalı tarafça çekilmesi ve borçlu hakkında takipten feragat edilmesi ile şirket kayıtlarına sonradan talebe rağmen intikal ettirilmeyerek işlediği, şirket hesaplarına göre davalı hesabına borç kaydedildiği, ortaklardan alacaklar ve borçlar hesaplarının sermaye durumlarına göre tespit edildiği, davalının şirketten 543.762,20 TL alacaklı göründüğü ve yine takip tarihi itibariyle de 539.090,88 TL borçlu göründüğü, mahsuplaşma kaydı yapılmamış ise de, takip tarihi itibariyle davalının bakiye 4.671,32 TL tutarında davacıdan alacaklı durumda olduğu, davalının ortak alacağı sıfatıyla şirketten alacaklı bulunduğu, müdürlük yetkisi ile alelade yönetim ve idare kapsamında kabul edilen işlem sonucu şirket hesabına alınması gereken miktarı şirketten olan alacağı karşılığı tahsil etmesi sonucu bunun, herhangi bir alacağı bulunmadığı halde tahsil edilmiş gibi kabul edilemeyeceği, zaten davalı tarafça şirketten olan alacağına mahsuben bu bedelin çekildiği şeklinde beyanda bulunulduğu şirketten mükerrer olarak yeni bir alacak talebinin bulunmadığı, mahsuplaşma kaydının yapılmamış olmasının, davalının bu beyanı ve var olan şirketten alacağı karşılığında, şirketi zarara uğrattığının delili olarak kabul edilemeyeceği, davalının idare ve temsil yetkisine dayanarak alelade yönetim işine ait bir işlem sonucu şirketten olan alacağına mahsuben bu alacağını tahsil etmek gayesiyle mükerrer talebi olmaksızın 3. kişilerden tahsil alınan parayı kendi uhdesine almış olduğu, kaldı ki müdürlük-temsil ilzam yetkisi ile alacak borç takasını her aşamada yapabileceği, dolayısıyla davalının şirketi zarara uğrattığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.