8. Hukuk Dairesi 2014/9201 E. , 2014/11263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2013/378-2013/392
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu aleyhine Bursa 3. Aile Mahkemesi"nin 2006/16 Esas, 2007/24 Karar sayılı nafaka ilamına dayalı olarak, Bursa 11. İcra Müdürlüğü"nün 2007/1565 Esas sayılı dosyasında ilamlı takip başlatılmış, bu takibin derdest olduğu aşamada Bursa 2. Aile Mahkemesi"nin 2009/214 Esas, 2010/1074 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına önceki nafaka ilamında hükmedilenle tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla alacaklı lehine nafakaya, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Alacaklının bu ilamı takip dosyasına sunarak tüm alacaklar yönünden icra emri düzenlenmesi talebi üzerine, İcra Dairesi"nce, nafakaya ilişkin talep kabul edilerek gereği yapıldığı halde, maddi ve manevi tazminat yönünden talep reddedilmiştir. Bu ret kararının Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/278 Esas 2013/405 Karar sayılı dosyasında şikayet konusu edilmesi üzerine; Mahkemece, 06.06.2013 tarihli karar ile icra emri düzenlenmesi gerektiği halde istemin reddi hatalı bulunarak karar iptal edilmiştir. Alacaklı vekilinin bu kararı sunarak icra emri düzenlemesi talebi İcra Dairesi"nce cevapsız bırakılınca, ilamda hüküm altına alınan tüm alacakların tahsili amacıyla, Bursa 12. İcra Dairesi"nin 2013/4364 Esas saylı dosyasında takibe konulması üzerine; takibin mükerrer olduğu, istenen kadar birikmiş nafaka alacağının bulunmadığı ve faizin fahiş olduğu gerekçeleriyle borçlu vekili takibin iptali talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, birikmiş ve devam edecek aylar nafakasına ilişkin kısımların mükerrer talep oluşturduğundan iptaline, diğer kısımlar yönünden ise talebin reddine karar verilmiş; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirilmiştir.
Dairemiz"in yeniden oluşan görüş ve kanaatinde; tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için aynı takip dosyası üzerinden alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması, yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş ve bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.
Ayrıca, İcra Mahkemesi"nce verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararı kesinleşmesi koşuluyla, sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler.
Bu durum karşısında Mahkemece, aynı ilamın nafaka kısmı önceki takipte tahsile konulduğundan, usul ekonomisi ilkesi, yine Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/278 Esas, 2013/405 Karar sayılı; maddi ve manevi tazminat ile diğer ferilerinin önceki dosya üzerinden, icra emriyle tahsilinin istenebileceğine ilişkin ilamı (kesinleştiği taktirde kesin hüküm teşkil edeceği) gözetilerek, şikayetin kabulü ile takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken kısmen iptali yönünden hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.