19. Ceza Dairesi 2018/2146 E. , 2018/3548 K.
"İçtihat Metni"1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"na muhalefet etmekten sanık ..."in anılan Kanun"un 63/1-b ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Akçadağ Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2017 tarihli ve 2017/59 esas, 2017/98 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/07/2017 tarihli ve 2017/556 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 16/02/2018 gün ve 94660652-105-44-12786-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2018 gün ve 2018/15210 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1632 sayılı Kanun"un Ek 8. maddesine eklenen,"Sırf askerî suçlar ile hapis cezasının üst sınırı üç ayı geçen askerî suçlar hakkında, önödeme hükümleri uygulanmaz." şeklindeki hüküm karşısında sanığın üzerine atılı bulunan suçun sırf askerî suç olmaması nedeniyle önödeme işlemi yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, 1632 sayılı Kanun"un "Yoklama kaçağı, bakaya, saklı, firar" başlıklı 63/1. maddesinin, ".... Yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olup olmamasına bakılmaksızın askerlik şubesince sevk edildiği kıtasına katılmayan veya geç katılanlar için, kendilerine tanınan kanuni yol süresinin bitiminden, itibaren dört ay içinde gelenler altı aya kadar... hapis cezasıyla cezalandırılır." şeklinde olması karşısında, sanığın üzerine atılı bulunan suçun sırf askerî suç olmadığında şüphe bulunmamakta ise de, öngörülen hapis cezasının üst sınırının üç ayı geçmesi nedeniyle önödeme işleminin yapılması mümkün olmadığından, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yukarıda sözü edilen kanuni düzenlemeler karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/07/2017 tarihli ve 2017/556 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.