
Esas No: 2008/12620
Karar No: 2009/1010
Karar Tarihi: 28.01.2009
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/12620 Esas 2009/1010 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ORHANGAZİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/07/2008
NUMARASI : 2008/153-2008/320
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan H.T.maliki olduğu 1287 ve 1789 parsel sayılı taşınmazlarını evlilik birliğini devam ettirmek için satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemlerin davalının baskıları sonucu mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve bedelsiz yapıldığını, davalının murisi terk ettiğini ileri sürerek payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı H.T.un 1287 sayılı parselini 12.07.1989, 1789 sayılı parselini de 03.07.1991 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği kayden sabittir.
Hemen belirtmek gerekir ki, muris muvazaası iddiasına dayalı davalar, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hale gelmez. 01.04.1974 gün 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi davacı miras bırakanın ardılı olarak değil, miras hakkının çiğnenmesinden ötürü zarara uğrayan kişi olarak ve kendi miras hakkına dayanarak dava açmaktadır. Dava hakkı da miras bırakanın ölümü ile doğmaktadır.
O halde, mahkemece tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.