
Esas No: 2015/13924
Karar No: 2015/13924
Karar Tarihi: 3/7/2018
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
KAMURAN REŞİT BEKİR BAŞVURUSU (10) |
(Başvuru Numarası: 2015/13924) |
|
Karar Tarihi: 3/7/2018 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör Yrd. |
: |
Fatih ALKAN |
Başvurucu |
: |
Kamuran
REŞİT BEKİR |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan
başvurucu tarafından gönderilmek istenen mektupların sakıncalı bulunarak
muhatabına gönderilmemesine karar verilmesi nedeniyle haberleşme hürriyetinin
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/7/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar
verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu, Malatya (kapatılan) 1 No.lu Devlet Güvenlik
Mahkemesinin 17/11/1994 tarihli kararı gereğince hükümlü olarak Ankara 2 No.lu
F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu)
bulunmaktadır.
8. Başvurucu, içerisinde altı ayrı kişiye yazılmış altı ayrı
mektup ile fotoğraflar bulunan zarfı 2015 yılı Nisan ayında alıcısı S.Ş. olarak
belirtilen kişiye göndermek istemiştir.
9. Kürtçe yazılan söz konusu mektupların Türkçe tercümesi İnfaz
Kurumunda yaptırılmıştır. Mektupların ilgili kısımları şöyledir:
"...şahsında bütün Kürdistan"ın sesi
emekçilerine ve çalışanlarına selam gönderiyorum. ... göndermiş olduğum bu
resimleri ve mektupları siz okuduktan sonra sahiplerine gönderirseniz iyi olur.
... S.A., K.E., F.H. ve C.E. arkadaşlara gönderdiğim mektuplar ve resimler
özgürlük kampına gidecek. N.E. ve R.E. arkadaşlara yazmış olduğum mektup Kobani bölgesine gidecek.
...Kobani bölgesi
karar almış ki Kobani merkezinde, üç farklı yeri müze
yapacaklarmış. Ayrıca Kürdistan"da direniş müzesi savaşta inşa edilecek. ...
Ölümsüzlerimiz mühürlerini müzeye koyacaklar. ... ölümsüz liderimize de Kobani"nin kurtuluşu yollandı. ... Kobani
kurtuldu ve memleketin tümünde arkadaşlar ve halkımız her gün başarılı eylemler
çıkartıyor. Moralimiz de çok yükseliyor. ...
...En çok da Türklerin cephesindeki savaşanlar
çok mutlu olmuşlardı. ... Özgürlük kampına gideceksin. İnsan zaten tersini
düşünemiyor. Umut ediyorum ki fiziki yönden zahmet çekmemişsindir. ...
başlangıçta zahmet çekmişsen de normaldir. Ve dedeye (...) karşı zahmet çekmen
normaldir. ...En sonunda biz beraber Çakal dağından (...) Fırat havzasına
geçtik. 1992 yılının nisanın başında Silvarlıda
düşmanla bizim aramızda savaş çıktı. ... ben bu mektubu Efrin"e
gönderdim, şimdi eve yetişmiştir. ...
...biz intizamlı şekilde bir şekilde
ölümsüzlerin yolundan gitmeye devam edeceğiz. ... Sen hala özgürlük
kampındaymışsın. ...
Kamuran Reşit Bekir"
10.İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının (Disiplin Kurulu)
27/5/2015 tarihli sakıncalı mektup değerlendirme kararıyla mektupların
muhatabına gönderilmemesine karar verilmiştir. Karar gerekçesinde, başvurucunun
S.Ş. aracılığıyla radyo kanalına gönderdiği mektuplarda dağdaki terör örgütüyle
haberleşmeyi sağlayan ifadelerin bulunduğu belirtilmiş ve cezanın infazı ile
ulaşılmak istenen amaç vurgulanmıştır.
11. Başvurucu tarafından Disiplin Kurulu kararına karşı Ankara
Batı İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) yapılan itiraz 3/6/2015 tarihli
kararla reddedilmiştir. Kararda, söz konusu mektupların S.Ş. adına gönderilmek
istendiği ancak altı mektubun da farklı kişilere yazıldığının görüldüğü
belirtilmiştir. Ayrıca, mektupların özgürlük kampı olarak ifade edilen yere
gönderilmesine yönelik ifadelerin bulunduğu ve 1992 yılında bulunulan
ortamların anlatıldığı vurgulanmıştır. Kararda, terör örgütü kamplarında
bulunan örgüt mensuplarıyla yazışmanın amaçlandığı ve mektupların aracılar
vasıtasıyla gönderildiğinin açık olduğu ifade edilmiştir. Bunun yanında,
başvurucunun kendisine gönderilen mektupların doğrudan değil radyo kanalı
aracılığıyla geldiğini dile getirdiği, bunun da yasa dışı haberleşme şeklinde
değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
12. Başvurucu tarafından İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı
Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesine yapılan itiraz 6/7/2015 tarihli kararla
reddedilmiştir. Karar gerekçesinde, İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya
uygun olduğuna ilişkin değerlendirmeye yer verilmiştir.
13. Nihai karar 23/7/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ
edilmiştir.
14. Başvurucu 30/7/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
15. Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarında hükümlü ve
tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektupların denetlenmesine
dayanak oluşturan mevzuata yer vermiştir (Ahmet
Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 16-20).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 3/7/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu; Disiplin Kurulunca verilen söz konusu kararın
keyfî olduğunu, iletişim olanaklarının haksız şekilde elinden alındığını ve
itirazlarının hukuka aykırı şekilde reddedildiğini belirterek haberleşme ve
ifade hürriyetinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.
B. Değerlendirme
18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü, göndermek
istediği mektupların Disiplin Kurulunca sakıncalı görülerek muhatabına
gönderilmemesine karar verilmesi nedeniyle haberleşme hürriyetinin
engellenmesine ilişkindir. Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında bu tür
başvurular haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir (Ahmet Temiz, § 23; Özkan Kart (2), B. No: 2013/1201,
20/5/2015, § 22; Akif İpek, B.
No: 2013/9456, 24/6/2015, § 23; Ramazan
Vural, B. No: 2013/1148, 7/7/2015, § 24; Eren Yıldız, B. No: 2013/759, 7/7/2015, § 25; Mustafa Aydin, B. No: 2013/275, 6/10/2015,
§ 24). Somut başvuruda da bu durumdan ayrılmayı gerektirecek bir durum
bulunmamaktadır.
19. İddianın değerlendirilmesinde dayanak alınacak Anayasa"nın "Haberleşme hürriyeti" kenar
başlıklı 22. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"Herkes, haberleşme hürriyetinesahiptir.
Haberleşmeningizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz...
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve
kuruluşları kanunda belirtilir."
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasına göre Anayasa Mahkemesince açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul
edilemez olduğuna karar verilebilir. Başvurucunun ihlal iddialarını
temellendiremediği, iddialarının salt kanun yolunda gözetilmesi gereken
hususlara ilişkin olduğu, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
21. Disiplin Kurulu, başvurucu tarafından gönderilmek istenen
mektupların sakıncalı olduğunu değerlendirerek muhatabına gönderilmemesine
karar vermiştir. Dolayısıyla anılan işlem ile kamu makamları tarafından
başvurucunun haberleşme hürriyetine bir müdahalede bulunulduğu açıktır.
22. Anayasa Mahkemesinin Ahmet
Temiz kararında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine
gönderilen mektuplara ceza infaz kurumunun ilgili kurulları tarafından yapılan
müdahalelere ilişkin genel ilkeler belirtilmiştir (Ahmet Temiz, §§ 28-34). Buna göre haberleşme özgürlüğüne
yapılan müdahale öncelikle kanunla öngörülmelidir. Müdahalenin yasal dayanağını
oluşturan mevzuatın, ulaşılabilir, yeterince açık ve belirli bir eylemin
gerektirdiği sonuçlar açısından öngörülebilir olması gerekir. İkinci olarak söz
konusu müdahale meşru bir amaca
dayanmalı, demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmalıdır.
23. Anılan müdahale, Anayasa’nın 22. maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve
Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı takdirde
Anayasa’nın 22. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu nedenle sınırlamanın,
Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen kanun tarafından öngörülme, meşru amaç
taşıma, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk ve ölçülülük ilkesine
aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir. (Ahmet Temiz, § 36).
24. Somut olayda 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 68. maddesinin hükümlülerin
ceza infaz kurumlarından yaptıkları yazışmaların denetimi ve
sınırlandırılmasının kanuni dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır (Ahmet Temiz, §§ 37-46). Öte yandan,
haberleşme hürriyetinin düzenlendiği Anayasa"nın 22. maddesinin ikinci
fıkrasında, söz konusu sınırlama sebeplerine bağlı kalınarak yapılacak
sınırlamanın ancak usulüne uygun olarak verilecek hâkim kararıyla mümkün
olabileceği belirtildikten sonra üçüncü fıkrasında "İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda
belirtilir" denilerek bu kuralın da mutlak olmadığı ve bu
kurala bazı kurumlar yönünden kanunla sınırlamalar getirilebileceği açıkça
düzenlenmiştir (AYM, E.2014/122, K.2015/123, 30/12/2015, § 71). Bu bağlamda
ceza infaz kurumları, Anayasa"nın 22. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında
istisnaların uygulanacağı kamu kurumlarındandır (Mehmet Koray Eryaşa, B. No:
2013/6693, 16/4/2015, §§ 74-76).
25. Mektupların sakıncalı bulunarak muhatabına gönderilmeme
sebebi, başvurucunun mektup vasıtasıyla terör örgütüyle haberleşmesi olarak
gösterilmiştir. Bu kapsamda başvurucu tarafından gönderilmek istenen
mektupların Disiplin Kurulu Başkanlığınca denetlenmesi suretiyle haberleşme
hürriyetine yapılan müdahalenin, kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin
önlenmesi amaçlarını taşıdığı, bunun da Anayasa"nın haberleşme hürriyetine
ilişkin 22. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında meşru bir amaç olduğu sonucuna
varılmıştır (Ahmet Temiz, §§
51-55).
26. Ceza infaz kurumlarında tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak
kamu düzeninin korunmasına ve suç işlenmesinin önlenmesine yönelik kabul
edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda hükümlü ve tutukluların sahip
oldukları haklar sınırlandırılabilir (Turan Günana, B. No: 2013/3550, 19/11 /2014, § 35).
27. Somut olaya konu olan ve başvurucu tarafından gönderilmek
istenen mektuplarda, bir radyo kanalından söz edilerek bu kanal üzerinden
iletişim kurulduğu belirtilmiştir. Aracı olarak belirlenen S.Ş. üzerinden
gönderilen mektupların özgürlük kampı olarak nitelendirilen yere iletilmesine
yönelik ifadelere yer verildiği de dikkate alındığında yasa dışı talimatla
örgüt içi haberleşmenin gerçekleştirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca,
başarılı eylemler olarak ifade
edilen silahlı terör örgütü eylemlerinin övüldüğü mektupların örgüt
mensuplarını motive etmeyi amaçlayan bir içeriğe sahip olduğu görülmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin düşman
olarak nitelendirildiği mektuplarda 1992 yılındaki silahlı çatışmalar
anlatılarak bu yöndeki amacın pekiştirildiği değerlendirilmektedir.
28. Mektuplarda kullanılan üslup gözönüne
alındığında mektupların şiddeti meşru gösteren, teşvik eden ve özendiren bir
şekilde kaleme alındığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, şiddeti meşru gösterme
amacı tartışmasız olan ve yasa dışı haberleşme yöntemleri içeren mektupların
sakıncalı görülerek muhatabına gönderilmemesine karar verilmesi şeklindeki
müdahalenin Anayasa"nın 22. maddesi anlamında kamu düzeninin korunması ve suç
işlenmesinin önlenmesi için ihtiyaç duyulan demokratik toplum düzeninin
gereklerine aykırı olmadığı ve müdahalenin ulaşılmak istenen amaçla ölçülü
olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda İnfaz Hâkimliği kararının da ilgili ve
yeterli gerekçeler içerdiği değerlendirilmiştir. Sonuç olarak somut olayda
haberleşme hürriyetine yönelik açık ve görünür bir ihlal bulunmamaktadır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Adli yardım talebinin kabulü ile geçici olarak muaf tutulan
226,90 TL harçtan ibaret yargılama giderinin, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca
başvurucudan TAHSİLİNE 3/7/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.