
Esas No: 2009/952
Karar No: 2009/1692
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/952 Esas 2009/1692 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2008
NUMARASI : 2008/38-2008/182
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 04.06.2008 gün ve 38-182 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 13.11.2008 gün ve 9487-11760 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın davalılar tarafından 04.01.2008 tarihli resmi akitle davacıya satış suretiyle temlik edildiği, halen taşınmazda kayden davacının malik olduğu, davalıların, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı halde kullandıkları taşınmaz üzerindeki yapıyı yargılamanın devamı sırasında boşaltıkları anlaşıldığından mahkemece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin karar düzeltme istekleri yerinde değildir. Reddine.
Ancak; davacı tarafından, davalılara gönderilen ihtarnamede taşınmazın 04.01.2008 tarihinde satın alınması sırasında satın alma tarihinden itibaren 1 ay içerisinde tahliye edileceği hususunda sözlü anlaşma yapıldığının açıklandığı, bu durumun davacının ve davalıların kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre satın alma tarihinden itibaren bir aylık süre içerisinde davalıların taşınmazı kullanımlarının davacının muvafakatına bağlı olduğu, bu süre içerisindeki kullanımlarının haksız olmadığı kabul edilmelidir.
Ne var ki; satın alma tarihi olan 04.01.2008 tarihinden itibaren bir aylık sürenin 04.02.2008 tarihinde dolmasına karşın, bu süre dolmadan davacı tarafından 29.01.2008 tarihinde eldeki davanın açıldığı, bu nedenle davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; hal ve vaziyetleri itibariyle davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalıların, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları doğru değildir. Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme üzerine anlaşıldığından, davalıların karar düzeltme isteklerinin HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairenin 13.11.2008 günlü 2008/9487 esas, 2008/11760 karar sayılı ONAMA ilamının ortadan kaldırılmasına, Yerel Mahkemenin 04.06.2008 tarih 2008/38 esas, 2008/182 karar sayılı kararının açıklanan nadene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.