8. Ceza Dairesi 2020/917 E. , 2020/13309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen kararın duruşmada bildirdiği adresine çıkartılan tebliğinin adreste belirtilen "cadde isminin bulunmadığı"ndan bahisle iade edilmesi üzerine bu kez mernis adresinde 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesine göre 04.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, bu adresinde "...Caddesi" üzerinde olduğunun anlaşılması karşısında; tebliğin usulüne uygun bir tebliğ olarak kabul edilemeyeceği, kesinleştirilerek infaza verilen hükme ilişkin müddetnamenin 16.10.2015 tarihinde tebliğ üzerine verilen temyiz dilekçesinin süresinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılanın banka kartını değişik zamanlarda birden fazla kullandığının anlaşılması karşısında, TCK.nın 245/1. maddesi gereği tayin olunan cezadan TCK.nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin zincirleme işlenen suçta son eylem tarihi olan 02.02.2014 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Temel ceza tayin olunurken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması isabetsiz ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 47/43 sayılı kararında açıklandığı üzere, yukarıda eleştiri konusu yapılan ve sanığın gerçekte alması gereken ceza miktarından daha az bir ceza almasına yol açan mahkeme uygulamasının sanık lehine olması nedeniyle bu yanılgılı uygulamada yapılan hatadan ötürü ikinci kez atıfet sağlayacak şekilde bozma yapılmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın ve sanık müdafiinin suçun unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümler uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.