12. Ceza Dairesi 2015/14153 E. , 2016/8315 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 25/06/2015
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 62, 51/1-3, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Onaylı projeye aykırı uygulamaların tamamını projeye uygun hale getirmeyen, bu nedenle CMK"nın 231/6-c. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanma koşulları bulunmayan sanık hakkında, suç tarihi gözetilmeden, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6545 sayılı Kanunun 231/8. maddesine eklenen cümle gereğince, hakkında daha evvel hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olması nedeniyle şartları oluşmadığından bahisle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozma sebebi yapılmamıştır.
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu"nun 03.07.1987 tarih ve 3492 sayılı kararıyla 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan, Bodrum ilçesi, Türkkuyusu mahallesi, 26 pafta, 68 ada, 143 sayılı parselde yer alan ve tapuda özel mülkiyete konu olan araziye, bodrum+zemin+2 katı olacak şekilde 3 adet blok inşaatın yapılmak istendiği, arazi maliki ile sanık ..."nın yetkili sorumlusu olduğu Mass Sümer Ltd. Şti. arasında 29.12.2008 tarihli kira karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin yapıldığı, yapımına başlanan inşaatta ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yapılan denetim sonrası düzenlenen 22.06.2009 tarihli raporda, ilgili Koruma Bölge Kurulu"ndan izin alınmadan, bodrum katı otopark olan inşaatın yapımına başlandığının tespit edildiği, her ne kadar sanık ..."nın yetkili sorumlusu olduğu firma tarafından hazırlanan proje Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 29.07.2009 tarih ve 5179 sayılı kararıyla uygun bulunarak onaylanmış ise de; onaylı projede belirtilmiş çekme mesafesine aykırı olacak şekilde bodrum kata otopark yapıldığının tespit
./.
edildiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince olay yerinde yapılan 29.04.2010 tarihli denetimde de, yapının onaylı projesine aykırı olarak binanın çekme mesafesine tecavüzlü olarak uygulamalar yapılmış olduğunun, duvarlar arası uzunlukların olması gerekenden daha fazla olduğunun, projede olmayan girintilerin yapıldığının, bina içindeki kimi merdivenlerin yapılmadığının, yapılanların da döner merdiven yerine, tek kollu merdiven şeklinde yapıldığının, kapı ve pencere doğramalarının da ahşap yerine pvc malzemeden imal edildiğinin tespit edildiği, tüm bu tespit üzerine de, sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, olay yerinde yapılan 30.03.2012 tarihli keşfe iştirak eden inşaat mühendisi, arkeolog ve kadastro teknisyeninden alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, yapılan aykırılıklarının tamamiyle giderilmediği, mimari projede otopark olması gereken B Blok zemin katındaki 60 m2 genişliğindeki alanın depo olarak kullanıldığı, duvarlar arasındaki mesafede 6-7 cm artış olduğu, otopark çıkış rampası ve bu rampaya çıkan bodrum kattaki yolun bir kısmının çekme mesafesi içerisinde kaldığı ve ilave yapıların yapılmış olduğu, her ne kadar sanık verdiği ifadelerinde, davaya konu aykırı uygulamaların kendileri tarafından yapılmadığını, inşaatı projeye uygun şekilde teslim ettiklerini, aykırı uygulamaların kiracılar tarafından yapılmış olabileceğini beyan etmiş ise de, bilirkişi raporunda tespit edilen ilave yapılar haricindeki uygulamaların, sonradan yapılamayacak, inşaatın yapımı ile ilgili uygulamalar olduğu, sanığın ifadesinin inandırıcı bulunmadığı ve eylemlerinin sabit görüldüğü, bu nedenlerle sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiğine, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinin de yerinde olmadığına ilişkin, katılan vekilinin ise sanık hakkında verilen cezanın yetersiz olduğuna ve cezasının ertelenmemesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.