19. Ceza Dairesi 2018/2802 E. , 2018/3756 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... Yapı yetkilileri, ... yetkilileri, ...San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri, ...Ticaret Limited Şirketi yetkilileri ve ... Ticaret Limited Şirketi yetkilileri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, şüphelilere atılı suçun karşılıksız çek vermekten kaynaklanan hukuki ihtilaf niteliğinde bulunduğundan bahisle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/05/2017 tarihli ve 2017/70475 soruşturma, 2017/43614 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın karşılıksız çek verme suçu yönünden kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, dolandırıcılık suçu yönünden reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/07/2017 tarihli ve 2017/2734 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 31/10/2017 gün ve 11013 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2017 gün ve KYB-2017/62383 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 6728 sayılı Kanun’un 62. maddesiyle 5941 sayılı Kanun’un 3. maddesine 10. fıkra eklenerek “Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” şeklinde karekodlu çekler yönünden yeni bir düzenleme getirildiği, kanun koyucunun 6728 sayılı Kanun’un 76/f maddesindeki düzenleme ile işbu karekodlu çekler için öngörülen yeni düzenlemenin yürürlük tarihinin ertelenmesini amaçladığı zira;
6728 sayılı Kanun’un 63.maddesi ile değiştirilen 5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde “ (1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur…Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” şeklinde düzenleme yapılarak çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek eyleminin, adli para cezasını gerektirir bir suç olarak öngörüldüğü, aynı maddede bu suçtan dolayı açılan davaların İcra mahkemelerinde görüleceği ve 2004 sayılı Kanun’un 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usûlüne ilişkin hükümlerin uygulanacağının açıkça hükme bağlandığı, 2004 sayılı Kanun’un 349. maddesinde “Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.” şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, 5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde düzenlenen karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçundan dolayı şikâyetlerin doğrudan İcra mahkemelerine yapılması gerektiği gözetilmeksizin, karşılıksız çek verme suçu yönünden de itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/07/2017 tarihli ve 2017/2734 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.