1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanuna muhalefet suçundan sanık ...’ün, anılan Kanun’un 2/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı olmak üzere 10 ay hapis ve 1.660,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli ve 2015/810 esas, 2016/146 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı"nın 28/11/2017 gün ve 7256 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2017 gün ve KYB. 2017/67623 sayılı ihbarnamesi ile Daire’ye gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın işyerinde langırt masası bulundurmak şeklindeki eylemi nedeniyle 1072 sayılı Kanun’un 2/1. Maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiş ise de; karar tarihinden önce Anayasa Mahkemesi’nin 23/12/2015 tarihli ve 2015/58 esas, 2015/117 sayılı iptal kararı ile; 1072 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “langırt” ibaresi ve 2 inci maddesi 1 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan “langırt” ibaresinin iptal edilmesi sebebiyle sanığın eyleminin karar tarihi itibariyle suç olmaktan çıkartılması karşısında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Karar tarihinden önce Anayasa Mahkemesi’nin 23/12/2015 tarihli ve 2015/58 esas, 2015/117 sayılı iptal kararı ile; 1072 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “langırt” ibaresi ve 2 inci maddesi 1 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan “langırt” ibaresinin iptal edilmesi sebebiyle sanığın eyleminin karar tarihi itibariyle suç olmaktan çıkartılması karşısında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Lüleburgaz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli ve 2015/810 esas, 2016/146 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, iddianame konusu olan eylemin daha sonraki bir yasal düzenleme ile henüz karar verilmeden önce suç olmaktan çıkarılması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın üzerine atılı suç yönününden BERAATİNE, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.