11. Hukuk Dairesi 2012/6619 E. , 2013/23290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/02/2012 tarih ve 2011/9-2012/83 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17/12/2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait elektrik tellerinin müvekkilinin inşaatına engel olması nedeniyle tellerin yükseltilmesi için davalıya 11.02.2002 tarihinde başvurduklarını, gerekli masrafı yatırdıklarını, davalı tarafça bir yıl sonra Aralık 2002 tarihinde tellerin yükseltildiğini, geçen bu zaman kaybı nedeniyle müvekkili firmanın inşaatı yapmak üzere anlaştığı taşeron ve kişilere fazladan ücret ödemek zorunda kaldığını, paranın alım gücü azaldığı için inşaat malzemelerine gelen zam nedeniyle inşaatın maliyetinin arttığını, inşaatın zamanında bitirilememesi ve plazanın açılmasının gecikmesi nedeniyle müvekkili firmanın mevcut işyeriyle 19.03.2002 tarihinde kira sözleşmesini yenileyerek bir yıl daha kira bedeli ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000.000 TL maddi, 4.000.000.000TL manevi tazminatın, ıslahla 44.834,33 YTL maddi tazminatın temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, beton direk bulunamadığı için değişikliğin yapılamadığını, davalının daha sonra yatırdığı paranın iadesini talep ettiğini ve kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davacı vekilinin inşaat maliyetleri artışından dolayı ne şekilde zarara uğradığı hususu ispatlanamadığından davacının ispat edilemeyen maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin ise şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ile manevi tazminata ilişkin istemin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacıya ait inşaatın yapımının inşaatın üstünden geçen davalıya ait elektrik telleri nedeniyle durması sonucu tesis değişikliği için davalıya gerekli masrafın da yatırılmış olmasına rağmen davalının edimini geç yerine getirmiş olması sonucu davacının uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup, davacının bu gecikme nedeniyle uğradığı manevi zararın varlığının kanıtlanamaması nedeniyle manevi tazminata ilişkin isteminin reddi yerinde ise de, maddi tazminata ilişkin istemle ilgili olarak mahkemece uğranılan maddi zararın ispatlanamaması nedeniyle bu konudaki istemin de reddine karar verilmiştir.Bozma öncesi verilen kararda, davalı kurumun sebep olduğu gecikmenin 7 ay olup, bu gecikme nedeniyle fiyat farkının 44.834,33 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 44.834,33 TL üzerinden maddi tazminata karar verilmiş olup, bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan bozmada, davacının bina yapımı ile ilgili olarak dava dışı taşeronlarla ne gibi bir anlaşma yaptığı, söz konusu anlaşmalara göre davacının maliyet artışlarından etkilenmesinin söz konusu olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği belirtilerek yapılan maddi tazminata ilişkin bozma sonrasında davacı tarafından ibraz edilen 15.10.2001 tarihli taşeronluk anlaşmasına göre, inşaat malzemelerinin alımından davacı iş sahibinin sorumlu olduğu, taşeronun bu konuda sorumluluğunun olmadığı ve işin durması halinde bile yüklenicinin aylık ücretini almaya devam edeceği hususları kararlaştırılmıştır.Bu durumda, bozma ilamı uyarınca davacının sunduğu taşeron sözleşmesi ve bozma sonrasında alınan bilirkişi raporlarına göre davacının, davalının sebep olduğu gecikme nedeniyle maddi zarara uğradığının anlaşılmış olmasına rağmen bozma içeriği, sunulan deliller ve alınan bilirkişi raporları nazara alınmadan davacının uğradığı maddi zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle maddi tazminata ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.