19. Ceza Dairesi 2017/6464 E. , 2018/3779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
İzmir 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince verilen 10.12.2009 tarih 2007/186 Esas 2009/837 Karar sayılı hüküm temyiz üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nce incelenerek,
Sanık hakkında, 5846 sayılı Kanunun 5101 sayılı Kanun ile değişik 81/9-1-b maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı ve 5846 sayılı Kanunun 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 143.maddesi ile değişik 81/4.maddesi ile yapılan karşılaştırma sonucunda 81/9-1-b maddesi uyarınca adli para cezası seçilerek lehe kabul edilen 81/4.madde uyarınca hüküm kurulduğu, 5846 sayılı Kanunun 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 143.maddesi ile değişik 81/4.maddesinde "Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticari amaçla satın alan ya da kabul eden kişi biryıldan beşyıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır." hükmüne yer verilmiş ise de, aynı maddenin içtimayı düzenleyen 13.fıkrasında yer alan "Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71.maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde, fail hakkında sadece 71.maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır." hükmü ve 5728 sayılı Kanunun 138.maddesiyle değişik 71/1.maddesindeki "Bu kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında biryıldan beşyıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklindeki hüküm uyarınca, sanıkta yakalanan dava konusu bandrolsüz eserler ile ilgili katılanların hak sahipliğini kanıtladıkları ve sanıktan şikayetçi oldukları, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile getirilen TCK"nın 61/9.maddesinde yer alan "Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz." şeklindeki düzenlemenin suç tarihi itibariyle uygulanamayacağı ve 5846 sayılı yasanın 5728 sayılı Kanun ile değişik 71/1.maddesindeki "...kişi hakkında biryıldan beşyıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklindeki düzenlemeye göre mahkemece 81/9-1-b maddesindeki adli para cezasının tercih edilmesi nedeniyle TCK"nın 52/1.maddesi uyarınca sanık hakkında 5 gün ile 730 gün arasında gün adli para cezasının tayin edilebileceği gözetilerek, bu hususların dikkate alınması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi bakımından 5846 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 5101 sayılı Kanunun ile değişik 81.maddesinin 9.fıkrasının 1/b alt bendi ile 5728 sayılı Kanun ile değişik 81/13.maddesi ve aynı Kanunun 71/1.madde hükümleri karşılaştırarak sanık yararına olan Kanunun belirlenip sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yerel mahkemece bozmaya konu ilam incelenip yeniden değerlendirme yapılarak direnme kararı verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu direnme kararını 05.04.2016 tarih ve 2014/7-434 esas, 2016/180 karar sayılı kararı ile ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, yeni hüküm niteliğinde kabul edip dosyayı temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize göndermiş ve Dairemizin 16.03.2017 tarih, 2016/13096 Esas, 2017/2277 Karar sayılı kararı ile hükmün yeniden bozulması üzerine yerel mahkemece önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin 16.03.2017 gün ve 2016/13096 Esas, 2017/2277 Karar sayılı bozma ilamında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından kararın düzeltilmesine yer olmadığına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesiyle değişik 307. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.