21. Hukuk Dairesi 2015/2372 E. , 2015/18249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 168.650.00TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/10/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına, temyizin kapsamına ve nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 16.04.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %82,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının sürekli iş göremezlik oranın ...Kurulunun 02.07.2014 tarihli kararıyla kesinleştiği, zaman aşımının bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağının kabulü ile maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece kurulan hüküm aşağıda açıklanan nedenlerle isabetli değildir.
Uyuşmazlık zaman aşımına ilişkindir.
Dava konusu olay nedeniyle, davacı 18.02.2008 tarihli kısmi dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminat ve 50.000,00-TL manevi tazminat istemli olarak dava açmış, bu dava görülmekte iken 07.04.2014 tarihinde maddi tazminata ilişkin istemini ıslah yoluyla artırmış ve mahkemece davacının maddi tazminat ile ilgili hüküm kurulması sırasında ıslah konusu maddi tazminat istemi de dikkate alınmıştır.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve
tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
Dava konusu olayda nefes borusu ezilerek ses tellerinden zarar gören davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı giderek olayla birlikte zararın öğrenildiği ve zaman aşımının başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu ortadadır. Hal böyle olunca, maddi tazminat isteminin artırılmasına ilişkin ıslaha karşı süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def"i nin kabul edilerek, ıslahla artırılan maddi tazminat isteminin reddi yerine, yazılı şekilde ıslah konusu maddi tazminat istemini de kapsar biçimde, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00.TL. Duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.