
Esas No: 2009/1217
Karar No: 2009/2572
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1217 Esas 2009/2572 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2008
NUMARASI : 2005/553-2008/193
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 18 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün, zorla davalı oğlu tarafından tapuya götürülerek temlikinin sağlandığını, temlikten sonra davalının kendisi ile ilgilenmediğini ileri sürerek, tapunun iptali ve tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı iddiası sabit görülmeyerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının, çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü 15.7.2004 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmemişse de; iddianın ileri sürülüş biçiminden, hile hukuksal nedenine dayanılarak eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Ne varki, anılan hukuki sebebin irdelendiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Bilindiği üzere; Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir.
Somut olaya gelince; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle, davalının savunması da dikkate alınarak, taraf delillerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davada dayanılan hukuki sebep irdelenmeden, yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.