17. Hukuk Dairesi 2015/4972 E. , 2017/10711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 13.09.2007 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik ... poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın... A.Ş"den ve 15.000,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş.; sigortalı sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminata ilişkin talebinin reddine; davacının davalı ... aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, özellikle ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ..."ın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (TBK 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve davacının maluliyet oluşturmayan yaralanması dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 20.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.