Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3213
Karar No: 2017/10721
Karar Tarihi: 20.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3213 Esas 2017/10721 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/3213 E.  ,  2017/10721 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.11.2017 Salı günü davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların eşi/annesi ... ile kızı/kardeşi..."a çarpması sonucu ölümlü kaza meydana geldiğini, davacı ..."nın ölen kızı ve eşinin desteğinde yoksun kaldığını, kazada yakınını kaybeden tüm davacıların manevi olarak zarar gördüklerini, davalı sigortacı tarafından tazminat ödemesi yapılmışsa da ödenen bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 250.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacı tarafın maddi zararını davadan önce karşıladıklarını ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ... vekili, ölenlerin yaya geçidini kullanmadıklarını ve kazada asli kusurlu olduklarını, davalı sürücünün ışık ihlali yapmadığını, resmi nikahlı evlilik olmadığından davacı ..."nın maddi tazminat talep edemeyeceğini, ölenlerin gelirlerinin ispatı gerektiğini, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ..."nın maddi tazminat isteminin kabulü ile ..."ın ölümü nedeniyle 5.000,00 TL. ve ..."un ölümü nedeniyle 5.000,00 TL. olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı sigortacı yönünde 21.05.2013 tarihinden ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için eşi ..."nin ölümü nedeniyle 20.000,00 TL. ve kızı ..."ın ölümü nedeniyle 15.000,00 TL"nin, diğer davacılar için anneleri ..."nin ölümü nedeniyle 7.500,00"er TL. ile kardeşleri ..."ın ölümü nedeniyle 4.000,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen ceza davasında alınan, oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunan, konusunda uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur belirlemesinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (eski BK 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına; kazada ölen ..."nin eşi olan ve fiili desteğinden yararlanan davacı ... için maddi tazminatın hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında vefat edenin gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Somut olaya bakıldığında; hükme esas alınan 09.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda, destek ..."nin bakiye ömür süresinin 29 yıl 8 ay olarak kabul edildiği, 2032- 2041 yılları arasındaki sürede desteğin pasif devrede olacağı esasının benimsendiği; bu devre için hesap yapılırken, bilinen en son asgari ücretin bekar ve çocuksuz kişiler için belirlenen AGİ dahil edilmiş miktarı olan 891,00 TL"nin esas alınmasıyla saptanan gelirden hesap yapıldığı görülmektedir.
    Yukarıda ifade olunduğu üzere, pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı yönündeki yerleşik uygulamalar gözetildiğinde; esas alınan raporun hatalı hesaplamalar içerdiği açıktır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, davacı ..."nın desteği ..."nin pasif devresi olarak doğru biçimde tespit edilen 2032- 2041 tarihleri arasındaki dönem için, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin
    temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 20.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi