
Esas No: 2013/17675
Karar No: 2014/864
Karar Tarihi: 16.01.2014
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/17675 Esas 2014/864 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.12.2011 gün ve 2010/240-2011/977 sayılı kararı bozan Daire’nin 19.04.2013 gün ve 2012/6476-2013/7743 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davalı şirketçe müvekkiline olan borcuna karşılık verilen 01.08.2010 vade tarihli, 17.062.00 TL bedelli senedin ödenmediğini ileri sürerek, 17.062,00 TL alacağın 01.08.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, davalı ... tarafından müvekkiline olan borcuna karşılık verilen 01.07.2011 vade tarihli, 48.950,00 TL bedelli senedin ödenmediğini ileri sürerek, 48.950,00 TL alacağın 01.07.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu senetlerin zamanaşımına uğradığını ve dava dışı... tarafından icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin münfesih bir şirket olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 6762 sayılı TTK’nın 661/1. maddesi hükmüne göre davaya dayanak senetlerin zamanaşımına uğradığı, her ne kadar davacı vekilince daha sonra senetlere değil yanlar arasındaki temel ilişkiye dayandıklarını belirtilmişse de, yanlar arasındaki temel akdi ilişkinin ne olduğunu açıklamadığı ve davalılar vekilince bu beyanlara iddiaların genişletilmesi niteliğinde olduğundan bahisle muvafakat edilmediği, ayrıca davacı vekilince delil olarak sadece senetlere dayandığına ilişkin beyanı nedeniyle yemin deliline dayanılmadığının mahkemece kabul edildiği, bunun yanında davalı şirketin tasfiyesinin tamamlanıp, ticaret sicilinden silinmesine karar verilerek bu kararın ilan edildiği, fesholunmuş şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığı, davaya husumetin dava şartı olması nedeniyle öncelikle değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.04.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.