8. Hukuk Dairesi 2017/14826 E. , 2019/3952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-KARŞI DAVADA DAVALI : ...
DAVALI-KARŞI DAVADA DAVACI : ...
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak, Maddi Ve Manevi Tazminat, Eşya Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, karşı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davada davalı vekili ile davalı-karşı davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı-karşı davada davalı ... vekili, davacının, eşinin ve ailesinin baskılarıyla müşterek evi terk etmek zorunda bırakıldığını ve bir kat yorgan ile iki adet perde aldığını, geri kalan eşyaların davalı tarafta kaldığını, ayrıca evlilikleri sırasında ortak oldukları kooperatif hissesine de birlikte ödeme yaptıklarını, davacının evden ayrılma sonrası gerek yeni ev tutma, gerek evin yaşanabilir hale gelmesi ve çocuğuna bakıcı tutmak zorunda kalması gibi mali külfetlerle karşılaştığını, daha sonra Balıkesir"e taşındığını, bunların mali külfet getirdiğini, ayrıca çocuklu dul olarak evlenme şansının ve toplumun dul kadına bakış açısı ve bunun getirdiği sıkıntıların olduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ekte listesi sunulan eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline, kooperatifin değerinin tespiti ile davacının hissesine düşen oranın tazminine, ayrıca 3.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davada davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca ekte listesi sunulan eşyaların bedelinin yarısının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Balıkesir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair ilk kararı, taraf vekillerinin temyizi üzerinde Yargıtay 2.Hukuk Dairesi"nin 15.02.2007 tarihli ve 2006/11667 Esas, 2007/1973 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra Balıkesir 2.Aile Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu, davacı kadının boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı kadının eşya alacağı davasının kabulüne, dava dilekçesinde gösterilen ve hükümde belirtilen eşyaların aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 5.175 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline, davacı kadının katkı payı alacağı davasının kabulüne, davacı kadının kooperatif üyeliğinden kaynaklı 7.622,23 TL katkı payı alacağının 3.840 TL"sinin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte, geri kalan 3.782,23 TL"nin ıslah tarihi olan 09.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davacı erkeğin katkı payı alacağının kısmen kabul kısmen reddine, karşı davacı erkeğin dava konusu araçtan kaynaklı 3.054,60 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davacı erkeğin eşya alacağı davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davada davalı vekili ile davalı-karşı davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. a) Davalı-karşı davada davacı vekilinin asıl davadaki eşya alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, taraf ve tanık beyanları ile toplanan delillere göre, tarafların boşanma davasından önce ayrıldıkları, davacı kadının ayrı bir ev tuttuğu ve kamyonet tutup eşyalarını yeni eve taşıdığı anlaşıldığından, davacının eşya alacağına ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
b) Davalı-karşı davada davacı vekilinin asıl davadaki kooperatif hissesinden kaynaklı alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı kadın vekili, dava dilekçesinde tarafların evlilikleri sırasında ortak oldukları kooperatif hissesine birlikte ödeme yaptıklarını açıklayarak, kooperatifin değerinin tespiti ile davacının hissesine düşen oranın tahsiline karar verilmesini istemiş olup, dava dilekçesinde harca esas değer göstermediği gibi bu talep yönünden peşin harç da yatırmamıştır. Daha sonra sunduğu 01.11.2004 havale tarihli dilekçede harca esas değeri 3.840 TL olarak göstermiş ve aynı tarihte bu değer üzerinden peşin harç yatırmıştır. 15.02.2007 tarihli bozma ilamından sonra sunduğu 09.05.2017 havale tarihli ıslah dilekçesinde, kooperatif hissesi nedeniyle 3.840 TL talep ettiklerini, bilirkişi raporu ile alacağın 7.622,23 TL olduğunun tespit edildiğini açıklayarak ıslahla talebini 7.622,23 TL"ye yükseltmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca verilen 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar ile 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında da belirtildiği üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, boşanma kararının 15.09.2003 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle ıslah tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi de geçmiştir. Davalı vekili ıslaha karşı açıkça ve süresinde karşı koyduğuna göre mahkemece bu talep yönünden 3.840 TL"ye hükmedilmesi gerekirken, davalı aleyhine olacak şekilde fazla alacağa hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2-a) ve (2-b) nolu bentlerde yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde demyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine ve 208,65 TL onama harcının da peşin harçtan mahsubu ile artan 9,89 TL"nin istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 10.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.