
Esas No: 2015/24993
Karar No: 2019/19887
Karar Tarihi: 17.12.2019
Tehdit - hakaret - kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/24993 Esas 2019/19887 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)TCK"nın 106. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen “Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle” işlenen nitelikli tehdit suçundaki seçimlik hareketlerin suç oluşturabilmesi için eylemin kimin tarafından gerçekleştirildiğinin muhatabınca anlaşılmamış olması gerektiği, somut olayda bir program aracılığıyla katılana farklı zamanlarda birden fazla kez öldürülmüş, darp edilmiş kadın resimleri ve haberleri gönderilmesi, katılanın müracaatında bu resim ve haberlerin sanık tarafından gönderildiğini belirtmesi ve sanığın telefonunda yapılan incelemede katılana gönderilen fotoğraf ve haberlerin tespit edilmesi karşısında, gönderenin kimliğinin belli olduğu gözetilmeden sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasının ilk cümlesi yerine, somut olaya uymayan 2. fıkrası uygulanarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2)Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, sanığın eylemi gerçekleştirdiğinin ve eylemin TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesine uyduğunun kabulü durumunda ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçları yönünden de uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3)Kabule göre de;
a-Sanığın talimatla savunmasının alınması ve talimat duruşma zaptında sanığın olumsuzluğunun gözlemlendiğine ilişkin somut veriler olmaması karşısında, "sanığın yargılama sürecindeki davranışları göz önüne alındığında"" biçiminde yerinde olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanmaması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.