4. Ceza Dairesi 2019/7660 E. , 2019/19911 K.
"İçtihat Metni"
Şantaj suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 107/1-2 ve 52/1-2-3. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2015/231 esas, 2019/178 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 04/09/2019 tarihli ve 94660652-105-44-10387-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/09/2019 gün ve 2019/86801 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesi ile Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, iddianamede talep edilmediği halde sanığa 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı Kanun"un 107/1-2. maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık ... hakkında, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1728 TCK"nın 106/1-1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmasına karşın, TCK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, TCK"nın 107/1-2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Değişen suç niteliğine göre, TCK"nın 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilip verilmeyeğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."a yönelik 09/01/2015 tarihinde gerçekleştirdiği iddia edilen tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde sanığın, eyleminin şantaj suçunu oluşturduğundan bahisle, Malatya 2. Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2015/231 esas, 2019/178 sayılı kararıyla TCK"nın 107/1-2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, hükümlerin sanık tarafından 29/04/2019 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Malatya 2. Ceza Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli ek kararıyla, yasal sürenin geçmesi nedeniyle istinaf talebinin reddine karar verildiği, ancak ek kararın tebliğ edilmediği, söz konusu ek kararın kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın istinaf isteminin süre yönünden reddine dair Malatya 2. Ceza Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli ek kararının, sanık ..."e tebliğ edilmemesi ve bu nedenle kararın henüz kesinleşmemesi, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna ancak, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde başvurulabilmesi karşısında; anılan ek kararın sanık ..."e yöntemince tebliği, kanun yoluna başvurulması halinde gereğine tevessül edilmesi, kanun yoluna başvurulmaması halinde ise, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 01/11/2018 gün ve 94660652-105-35-9106-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89919 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesine konu hukuka aykırılık açısından yeniden kanun yararına bozma talebinde bulunulması gerekmektedir.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2015/231 esas, 2019/178 sayılı kararına yönelik CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN BU AŞAMADA REDDİNE,
2)Dosyanın, ek kararın sanık ..."e yöntemince tebliği ile kanun yoluna başvurulması halinde gereğine tevessül edilmesi, kanun yoluna başvurulmaması halinde ise, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 04/09/2019 tarihli ve 94660652-105-44-10387-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89919 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesine konu hukuka aykırılık açısından yeniden kanun yararına bozma talebinde bulunulması için, mahalline gönderilmesine, sonraki işlemlerin, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.