Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2862 Esas 2020/2761 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2862
Karar No : 2020/2761

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kamu Görevlileri Sendikası
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2016/9333, K:2019/2167 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 18/03/2002 tarih ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin Ek 8. maddesinde; "Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü mühendis kadrolarına, KPSS (B) grubu puan sırası dikkate alınarak, açıktan atama yapılacak kadro sayısının üç katına kadar belirlenecek adaylar arasından, yapılacak yazılı ve/veya uygulamalı sınavdaki başarı sırasına göre ilgili Genel Müdürlüklerce atama yapılır." şeklinde değişiklik öngören, 28/06/2016 tarih ve 29756 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2016/9333, K:2019/2167 sayılı kararıyla;
Dava konusu edilen Ek 8. maddenin ilk halinde; mühendis alımı için KPSS (B) grubu puanı yanında ''yazılı ve/veya sözlü sınavı'' getirilmiş iken, anılan ibarenin yargı kararlarıyla iptal edilmesi üzerine, söz konusu maddede yapılan dava konusu değişiklikle 'yazılı ve/veya sözlü sınavı'' ibaresi yerine, "yazılı ve/veya uygulamalı sınav" ibaresinin getirildiği,
Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin 2. maddesinde tanımlanan ve kapsamı belirlenen (B) grubu kadrolara yapılacak atamalarda, adayların eşit şartlarda yarışmalarını sağlayan objektif bir yöntem olan merkezi sınavdan sonra her türlü öznel değerlendirmeye açık bulunan ikinci bir sınavın yapılmasının, merkezi sınavın nesnel sonuçlarını kısmen dahi olsa etkisiz kılacağı,
Bu nedenle, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünde (B) grubu mühendis kadrolarına, merkezi sınav sonuçları ve adayların tercihleri dikkate alınarak yerleştirme ve atama yapılması gerekirken, aynı hukuksal durumda olan diğer (B) grubu kadrolardan farklı olarak bu kadrolara atamada ikinci bir sınav yapılmasının öngörülmesi eşitlik ilkesine aykırı olduğundan ve subjektif değerlendirmelerin oluşabilmesine yol açıcı etkileri bulunduğundan, dava konusu Ek 8. madde ile getirilen düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği,
Öte yandan, mühendislik veya mimarlık tahsilini görmek suretiyle Türk yüksek mekteplerinden mezun olanların diplomalarını almalarıyla birlikte mühendislik ve mimarlık unvanlarını elde ettikleri, bu unvana sahip kişilerin mesleklerini icra edebilmeleri için uygun bir odaya kayıtlarının yapılmasının zorunlu olduğu, mühendis olarak kamu kurum ve kuruluşlarında görev alabilmek için bu görevin gerektirdiği fiili beceriyi, fiziksel yeterliliği ve teorik bilgilerin uygulanma kabiliyetini ölçmek amacıyla mühendislerin, merkezi sınav yanında bir de uygulama sınavına tabi tutulmaları mümkün olmadığından dava konusu düzenlemede bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın, hukukilik denetiminin sınırlarını aştığı, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak şekilde karar verildiği, dava konusu düzenlemeyle; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü mühendis kadrolarına yapılacak atamalarda, görevin ve çalışma koşullarının gereklerine en uygun adayların seçimini sağlamanın amaçlandığı, mühendis olarak atanan personelin mevzuatı anlama, yorumlama, uygulama, kendini iyi ifade etme, vatandaş ve mesai arkadaşlarıyla iyi ilişki kurma, ani gelişen durumlarda hızlı ve doğru karar verme, organizasyon yapabilme gibi özeliklere sahip olması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu düzenlemenin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 21/03/2019 tarih ve E:2016/9333, K:2019/2167 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü gibi kurumlarda, bu Kurumların görev ve çalışma alanları gereğince, teknik bilgiye ve bu teknik bilgiyi sahada uygulama becerisine sahip mühendis kadrolarına yapılacak atamalarda, görevin ve çalışma koşullarının gereklerine en uygun adayların seçimi amaçlanmaktadır.
Anılan Kurumlarda çalıştırılacak mühendis kadrolarının, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin (A) grubu kadroları dışında bulunan kadrolar olmakla birlikte, bu kadroların, teknik anlamda taşıdıkları önem ve sorumluluk gereği bu kadrolarda istihdam edilecek personelin işe alınması sırasında, idarelerce, gerekli duyulan teknik bilgi, kurumun görev alanıyla ilgili mevzuat, teknik bilgiyi sahada uygulama kabiliyeti gibi hususların değerlendirildiği ikinci bir sınavın yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak, söz konusu kadrolara atanacak personelin, mesleki bilgi ve donanımının ölçüldüğü bir yazılı sınava tabi tutularak seçilmesi objektifliğin ve liyakat ilkesinin bir gereğidir.
Bu durumda, anılan Kurumların mühendis kadro ve pozisyonlarına alınacak personelin, objektif değerlendirmelere imkân tanıyan yazılı bir sınava tabi tutularak seçilmesi gerekirken, subjektif değerlendirmelere yol açabilecek şekilde uygulama sınavı da yapılabileceği konusunda idareye takdir yetkisi veren Yönetmelik maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı oyuyla karara gerekçe yönünden katılmıyorum.

KARŞI OY
XX- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; yargı yetkisinin sınırları belirlenerek yerindelik denetimi yapılamayacağı, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
03/05/2002 tarih ve 24744 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmeliğin, "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atanacakların seçimi ile kamu kurum ve kuruluşlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen mesleklere atanacakların ön elemesi amacıyla yapılacak sınavların genel ilkeleri ile usul ve esaslarını tespit etmektir. " hükmüne, aynı Yönetmeliğin, "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; "Bu Yönetmelik,
a) A Grubu Kadrolar; başbakanlık, bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına,
b) B Grubu kadrolar; kadroları 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listelerde yer alan genel ve katma bütçeli kurumlarla bunlara bağlı döner sermaye kuruluşlar, kanunlar ile kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, il özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yukarıda (a) bendinde belirtilmiş olan meslekler dışında, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atama yapılacak kadro ve görevlere, atanacaklar için yapılacak işlem ve sınavları kapsar." hükmüne; anılan Yönetmeliğin, "Kısaltmalar ve tanımlar" başlıklı 5. maddesinde de, "Bu Yönetmelikte geçen; KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı): Bu Yönetmelikte (A) grubu olarak adlandırılan kadrolara atanacaklar için kurumların kendi mevzuatına göre düzenleyecekleri giriş sınavına kabul edilecekleri belirlemek ve (B) grubu olarak adlandırılan kadrolara atanmaya esas olacak yerleştirmeyi yapmak amacıyla kullanılacak olan puanları sağlayan merkezi sınavı ifade eder.'' hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’da öngörülen kurallar çerçevesinde, diğer alanlarda olduğu gibi kamu görevine giriş koşullarıyla ilgili olarak da kamu yararı amacıyla bazı değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapılabileceği, bu değişikliklerin kişilerin beklentilerini etkileyebileceği, kişilerin meşru beklentileri aleyhine bir düzenleme yapılmasının söz konusu olmayacağı açıktır.
Davalı idareler bünyesinde çalıştırılacak mühendis kadrolarının özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetiştirme programı sonrası yeterlilik sınavına tabi tutulan kadro ve pozisyonlardan olmamaları nedeniyle, Genel Yönetmeliğin (A) grubu kadroları dışında bulunan kadrolar olmakla birlikte bu kadroların, önem, sorumluluk ve özelliği gereği, istihdam edilecek personelin işe alınması sırasında, idarelerce, teknik bilgi, kurumun görev alanıyla ilgili mevzuat bilgisi ve teknik bilgiyi sahada uygulama kabiliyeti gibi hususların değerlendirildiği ikinci bir sınavın yapılmasında idarelerin takdir yetkisi bulunmaktadır.
Dava konusu düzenlemenin, kişilerin çalışma hürriyeti ve haklarına yönelik hukuki güvenliklerini ihlal eden, eşitliği ilkesini bozan bir yönünün bulunmadığı ve anılan düzenlemenin, sunulan teknik hizmetlerin önem ve özelliği dikkate alındığında, idarelerce bu teknik hizmetleri yürüten mühendis kadrolarına yapılacak atamalarda ihtiyaç duyduğu personelin belirlenmesi, hizmetin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi bakımından kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.