Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10107
Karar No: 2014/11924
Karar Tarihi: 10.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/10107 Esas 2014/11924 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/10107 E.  ,  2014/11924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.03.2013 tarih ve 164/119 sayılı hükmün Daire"nin 13.01.2014 gün ve 11081/32 sayılı ilamıyla Bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, tarafların 1998 yılında evlendiklerini, evlilik süresince Almanya"da işçi olarak çalıştıklarını, yatırımlarını değerlendirmek maksadıyla inşaattan daire almak için 2004 yılında Kooperatife üye olduklarını, üyelik ödemeleri ve inşaatın yapım giderlerinin davacı tarafından yapıldığını, ancak boşanma sürecinde davacının tasfiye alacağını karşılıksız bırakmak maksadıyla muvazaalı olarak davalının taşınmazı üzerine devralmadığını, dairenin ilk maliki tarafından dava dışı..."e satıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 40.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın yersiz açıldığını, kooperatife giriş parasının davalının dayıları tarafından yapılan yardımla ödendiğini, davacının katkısı bulunmadığını, daha sonra aidatların ödenmemesi nedeniyle üyelikten çıkarıldığını, çıkarma sebebiyle ödenen paranın da davalının dayıları tarafından alındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 28.700 TL"nin dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Daire"nin 13.01.2014 tarih 2013/11081 Esas 2014/32 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Davacı vekili süresi içinde vermiş olduğu karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozma kararının kaldırılarak, yerel mahkemenin kabule ilişkin hükmünün onanmasını istemiştir.
    Taraflar, 12.08.1998 tarihinde evlenmişler, yabancı Mahkemede açılan boşanma davasının Münih Yerel Mahkemesi"nin 11.05.2005 tarih 531 F 02290/05 numaralı ilamı ile kabulü sonunda boşanmışlar, boşanma kararı 26.06.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Yabancı Mahkeme kararının ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin (Aile Mahkemesi sıfatı ile) 06.05.2008 tarih 2007/126 Esas 2008/79 Karar sayılı ilamı ile tenfizine karar verilmiş, tenfiz kararı da 15.09.2008 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK"nun 202, 4722 sk.10 m.). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK"nun 225/2). Dava konusu 485 ada 14 parsel üzerindeki 15 numaralı bağımsız bölüm, 06.11.2006 tarihinde satış yoluyla dava dışı... adına tescil edilmiştir. Dosyada belge olmamakla birlikte taraf ve tanık beyanlarından davalının ...’e ait kooperatife 09.07.2004 tarihinde üye olduğu ifade edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava; TMK"nun 202 vd.maddeleri uyarınca katılma payı alacağı isteğine ilişkindir.
    Karar düzeltme talebi üzerine yapılan incelemede, dava konusu inşaatın resmi kooperatif niteliğinde olmadığı, müteahhit ... tarafından yaptırılan inşaata üyelik şeklinde olduğu, müteahhit ...’ün 29.01.2006 tarihinde öldüğü, bu nedenle yargılama sırasında inşaata ait bilgi ve belgelerin toplanması bakımından davacı tanıkları arasında bildirilen oğlu ...’ün 27.05.2010 tarihli oturumda dinlendiği, tanık beyanları arasındaki çelişki sebebiyle yüzleştirme açısından da tekrar 03.05.2012 tarihli oturumda ifadesinin alındığı, bu kişinin ifadesinde, babası ...’ün alacak ve vereceklerini tuttuğu defterden bahsederek bildiği kadarı ile bu defterin kaybolduğunu bildirdiği ancak tanıktan taraflar arasında dava konusu inşaata ilişkin babasından kalan veya kendisinde herhangi bir bilgi veya belge olup olmadığının sorulmadığı, var ise dosya arasına getirtilmediği anlaşılmaktadır.
    Mahkemenin davacının kooperatif üyeliği için 25.000 TL ile aidat olarak 3.700 TL ödediği, davalının kendi adına ödeme yaptığının iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle yazılı şekilde 28.700 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davanın katılma alacağı niteliğinde olması, Mahkemenin kabulünde dahi davacı tarafından ödenen toplam miktarın ödendiği 2003 yılı itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunması, TMK’nun 222/son maddesi gereği ödenen miktarın edinilmiş mal kabul edilmesi, aksini iddia eden davacının bu paranın kendi kişisel malı olduğunu TMK’nun 222/1.maddesi gereği ispatlaması gerektiği gözetildiğinde Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme eksik olduğu gibi katılma alacağını belirleme yöntemi de davanın niteliğine uygun görülmediğinden yazılı şekilde kabule karar verilmesinde isabet olmadığı açıktır.
    Bu durumda Mahkemenin yapması gereken iş, ...’ün yüklenicisi olduğu anlaşılan kooperatife üyelik ile ilgili ödemelere ilişkin kayıt ve belgelerin olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak varsa ilgili yerlerden eksiksiz olarak istemek, taşınmazın ilk maliki ve yüklenicisi olduğu bildirilen ..."ten kalan belgelerin olabileceği de gözetilerek işi devraldığını bildiren oğlu ...’ten bu hususları ayrıca ve açıkça sormak, tesbiti halinde belgeleri temin etmek, üyeliğe giriş tarihi ile ödemelerin edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde (2003-2004 yılları) yapılmış olması da dikkate alınarak yukarıda yazılı şekilde yapılacak tesbitler ve açıklamalar ışığında davacının katılma alacağını davanın niteliğine usulüne uygun olarak belirlemek olmalıdır. Eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemenin kabul kararının bozulmuş olması yerindedir.
    Bu husus Daire"nin bozma ilamında da değişik kelimelerle açıklanmış, Mahkemeye yapması gereken iş gösterilmiş, gerekirse uzman bilirkişilerden denetime açık rapor alınabileceği de hatırlatılmıştır. Ancak bozma ilamında, yapılacak araştırmalarla ilgili hususlar açıklanırken bir kısım hatalar yapılmış, taşınmazın ilk maliki ve yüklenicisi olan ...’ün oğlu ...’ten sorulması yazılacağı yerde ölü olduğu gerek Mahkeme gerek Daire"nin de kabulünde bulunan ...’ten sorulması gerektiğinin belirtilerek maddi hataya düşülmüş olup, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, farklı sonuçlar çıkartılabilecek şekilde maddi hataya dayalı olarak bozma ilamında yazılı gerekçe ile bozma sevkedilmiş olduğu karar düzeltme isteği sonucu yapılan incelemeyle belirlenmiş olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Daire"nin maddi hataya dayalı 13.01.2014 gün 2013/11081 Esas, 2014/32 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün az yukarıda açıklandığı üzere değişik gerekçeyle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HMK"nun 442/1 maddesi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 542,55 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi