17. Hukuk Dairesi 2017/2727 E. , 2017/11084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, harca esas değeri 1.921,96 TL göstererek, müvekkiline zorunlu trafik sigortalı aracın davalı sigortalısı tarafından kusurlu ve 1.29 promil alkollü olarak kullanılması sonucu çelik bariyerlere çarptığını, bu nedenle müvekkilince ... ... Bakanlığı ... Müdürlüğü... Müdürlüğüne 1.642,28 TL hasar tazminatı ödendiğini, Genel Şartlar 4. maddesi gereği alacağın davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe davalı ödeme itirazında bulunsa da, davalının ödemeyi zarar gören kuruma yaptığını beyanla, davalının haksız itirazının iptali ile %40 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, zararın davalı tarafından 03/03/2008 tarihinde ödendiği, zararın bölge müdürlüğüne iki kez sorulduğu halde davacı şirket tarafından ödenmediğinin bildirildiği, davacı vekili tarafından hasar bedelinin ödendiğine ilişkin dosyaya sunduğu dekont sureti içeriğinde meydana gelen zarara ilişkin ödeme yapıldığına dair hiçbir kaydın bulunmadığı, davacı şirket tarafından yapılan ödemenin neye ilişkin olduğunun belli olmadığı, nitekim KGM kayıtlarında davacı şirketin ödemesine ilişkin bir kayıt da bulunmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın alkol nedeniyle sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu ... limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde ‘‘... sözleşmesinden veya ... sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, ... sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda ... ettirene başvurabilir.’’ düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca 2918 sayılı ..."nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, alkollü içki
almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
..."ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Somut olayda davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın 17.6.2007 tarihinde tek taraflı trafik kazası yapması sonucu karayolundaki otokorkuluk sistemi zarar görmüştür. Bunun üzerine ... ve ... Bakanlığı ... Müdürlüğü... Müdürlüğü aynı yazı içerisinde hem davacı zorunlu trafik ... şirketine, hem de davalı sigortalıya hitaben otokorkuluk sisteminde oluşan 1.642,28 TL hasar bedelinin yazının tebliğinden itibaren 8 işgünü içerisinde vezneye doğrudan yatırılması veya Merkez Bankası ... Şubesi 3...0-2 nolu hesaba ‘‘... plakalı aracın hasar bedeli borcu’’ ibaresi yazılarak havale edilmesi ve
dekontun fakslanması için 1.8.2007 tarihli ihtar yazısı göndermiştir. Davacı ... şirketi ihtar yazısını 7.8.2007 tarihinde tebliğ alması üzerine, 1.642,28 TL’yi 21.8.2007 tarihinde Merkez Bankası ... Şubesi 3...5 nolu hesaba ... Müdürlüğü ... Müdürlüğü’ne EFT yoluyla yatırmış, ödemenin neye ilişkin olduğu konusunda açıklama eklememiştir. Davalı sigortalı ise 1.642,28 TL hasar bedelini 3.3.2008 tarihinde Merkez Bankası ... Şubesi 3...2 nolu hesaba yatırmış, ödemenin ... plakalı aracın hasar bedeli borcuna ilişkin olduğuna dair açıklama eklemiştir. Davacı zorunlu trafik ... şirketi ödediği hasar bedelinin, aracın alkollü olarak kullanımı nedeniyle davalı sigortalısından rücuen tahsili için davalı aleyhine 6.5.2008 tarihinde ... takibi başlatmış, davalı tarafça hasar bedelinin zaten kendisi tarafından 3.3.2008 tarihinde zarar görene ödendiği, davacı tarafça mükerrer tahsilat yapılmak istendiği, davacıya borcu olmadığı gerekçeleriyle borca itiraz edilmiş, takibin durması üzerine davacı tarafça işbu itirazın iptali davası açılmıştır.
Mahkemece dava dışı ... Bakanlığı ... Müdürlüğü ...Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu hasarın davacı tarafından ödenip ödenmediği sorulmuş, cevabi yazıda hasar bedelinin davalı tarafından ödendiği belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde zararın davalı tarafından 03/03/2008 tarihinde ödendiği, zararın bölge müdürlüğüne iki kez sorulduğu halde davacı şirket tarafından ödenmediğinin bildirildiği, davacı vekili tarafından hasar bedelinin ödendiğine ilişkin dosyaya sunduğu dekont sureti içeriğinde meydana gelen zarara ilişkin ödeme yapıldığına dair hiçbir kaydın bulunmadığı, davacı şirket tarafından yapılan ödemenin neye ilişkin olduğunun belli olmadığı, nitekim KGM kayıtlarında davacı şirketin ödemesine ilişkin bir kayıt da bulunmadığının anlaşıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Dairemizce geri çevirme yolu ile istenen hasar dosyasından ve tüm dosya kapsamından davacının yaptığı 1.642,28 TL ödemenin davaya konu hasar nedeniyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Ayrıca davalı sigortalının ... Müdürlüğü ...Müdürlüğü’nün aynı yazı içerisinde hem kendisine, hem sigortacısına hitaben yazdığı ihtar yazısı üzerine, zarar görene ödeme yapmadan önce aralarındaki sözleşme ilişkisine de dayanarak kendi ... şirketinden zarar görene ödeme yapılıp yapılmadığını sorduğuna ve kendisinin zarar görene yaptığı ödemeyi ... takibinden önce
davacı ... şirketine bildirdiğine yönelik bir savunması da bulunmadığına göre, kendi sigortacısı zarar görene ödeme yaptıktan sonra kendisi de zarar görene aynı miktarda ödeme yapmak suretiyle dava dışı zarar görene mükerrer ödeme yapılmasına davalı sigortalının kendisinin neden olduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece davanın ... Bakanlığı ... Müdürlüğü...Müdürlüğü’ne ihbar edilmesi ve yukarıdaki açıklamalar ışığında nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi heyetinden kusur oranlarının, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli bir rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu ve yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 28/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.