17. Hukuk Dairesi 2016/15668 E. , 2017/11101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı... Beton San. ve Tic. A.Ş vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan araca, davalı ... şirketine trafik sigortalı diğer davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın çarptığını, kazada aracın sol tarafının darbe nedeniyle hasar oluştuğunu, davalının kusurlu olduğunu belirterek müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı ile aracın tamir süresince kullanılamaması nedeni ile zarar karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL"nin davalıdan karar verilmesini talep etmiş, 01.06.2016 tarihinde ıslah ile talebini 2.500,00 TL"ye yükseltmiştir.Davalı... Beton San. ve Tic. A.Ş vekili, davalı ... Şirket vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna davacının davasının kabulü ile; 2500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı... Beton San. ve Tic. A.Ş vekili, davalı ... Şirket vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ..."ın tüm, davalı ... vekilinin aşağıda 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararı istemine ilişkindir.Davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ..."nin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu azami poliçe teminat limiti dahilinde gerçek zarar miktarı ile sınırlıdır. Davacı vekili değer kaybı yanında araç mahrumiyeti zararının da tahsilini istemiş, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda 500,00 TL araç mahrumiyeti zararı hesaplanmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince, araç mahrumiyeti zararı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir. Bu nedenle, mahkemece davalı ..."nin araç mahrumiyeti zararından sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "İşleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarakta, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.Somut olayda davalı ...vekili,dosyaya ... Beton İnş.ve Mad.San.Tic.Ltd.Şti. ile aralarında imzalanan ... Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş ... Hazır Beton Tesisleri Uzman Ekip İşletme Sözleşmesi" başlıklı sözleşmeyi sunarak, kazaya karışan aracın müvekkiline ait olduğunu ancak, aracın olay tarihinden çok önce ... Beton İnş.ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’ye teslim edildiğini, yine diğer davalı araç sürücüsü ..."ında ... Beton İnş.ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti"nin elemanı olduğunu bildirerek kaza sırasında işleten olmadığı için husumet itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davalı ...vekilinin işleten olmadığı yönündeki savunması karar yerinde irdelenmeden, anılan davalının kaza sırasında işleten olup olmadığı hususu tartışılmadan yazılı olduğu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuştur.Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde göz önünde bulundurularak, davalı ...vekilinin belirtmiş olduğu sözleşmenin tamamı ve ekleri de getirtilerek, aracın dava dışı ... Beton İnş.ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’ye teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, gerektiğinde ...nin ve ... Beton İnş.ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle aralarında imzalanan sözleşmenin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 128,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...ye geri verilmesine 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.