
Esas No: 2014/19602
Karar No: 2014/19602
Karar Tarihi: 15/12/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MUHLİS ÖNAÇ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/19602) |
|
Karar Tarihi: 15/12/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör Yrd. |
: |
Gökçe
GÜLTEKİN |
Başvurucu |
: |
Muhlis ÖNAÇ |
Vekili |
: |
Av. Gürbüz
UĞRAŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/12/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna, esas
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu hakkında 19/10/2005 tarihinde vergi suçu raporu
düzenlenmiş, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 26/12/2005 tarihli iddianamesi
ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet suçunu işlediği iddiasıyla hakkında
kamu davası açılmıştır. İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2009 tarihli
kararı ile sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı
nedeniyle düşürülmesine, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan ise
başvurucunun atılı suçu işlemediğinin sabit olduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 11.
Ceza Dairesinin 13/6/2012 tarihli ilamı ile sahte fatura kullanmak suçundan
kurulan hüküm onanmış, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu yönünden ise
eksik soruşturma sonucu hüküm verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozmaya
uyularak yürütülen yargılama sonucunda İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin
24/1/2013 tarihli kararıyla defter ve belgeleri ibraz eyleminin sabit olmadığı
gerekçesiyle başvurucunun beraatine karar
verilmiştir. Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 1/10/2014 tarihli kararıyla hüküm
onanmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Mahkemenin 15/12/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
9. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Esas Yönünden
10. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak
suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).
11. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
12. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık dokuz yıllık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
B. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
15. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
16. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
17. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 8.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
18. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucuya net 8.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
C. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin bilgi
için İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2012/1773, K.2013/29) GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
15/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.