
Esas No: 2013/3714
Karar No: 2014/724
Karar Tarihi: 21.01.2014
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/3714 Esas 2014/724 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KUŞADASI 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2010/368-2012/450
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.01.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Z.. T.. vekili Avukat S. K. geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı Ö.. T.. vekili Avukat, temyiz edilen vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalılara intikalinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı tanık beyanlarının samimi ve inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, 1086 sayılı HUMK.nun 257. (6100 sayılı HMK"nin 259.) maddesi gereğince; tanıklar davayı inceleyen mahkemenin kaza (yargı) çevresi dışında ise, bulunduğu yer mahkemesinde ifadeleri alınır. Bu taktirde, o mahkeme talepleri halinde duruşma gününü taraflara bildirir. Tarafların o mahkemede hazır bulunma hakları vardır.
Somut olayda, davalı taraf vekillerince tanıkların dinlendiği talimat mahkemesinde hazır bulunmak istediklerinin bildirilmesi üzerine, mahkemece, 28.04.2011 tarihli oturumda, davalılar tanığı N.. K.., Ş.. T.., S.. G..’ın beyanlarının alınması için Söke Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına, talimatta taraf vekillerine de duruşma gününün tebliğ edilmesinin istenilmesi yönünde ara kararı verildiği, ancak 06.05.2011 tarihinde yazılan talimatta hem bu ara kararının, hem de kanun hükmünün ihlâl olunarak taraf vekillerinin duruşma gününden haberdar edilmesi gereğine işaret edilmediğinden Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesince duruşma günü taraf vekillerine bildirilmeden ve onların yokluğunda adı geçen davalı tanıklarının dinlendiği görülmektedir.
Bu durumda, hükmün sonucunu etkileyen usul yanlışlığı yapılarak esas hakkında karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
Kabule göre de, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığına göre, davalılar kendilerine devredilen taşınmazların değerlerine göre ayrı ayrı harç ve vekalet ücretinden sorumlu olmaları gerekirken toplam değerden birlikte sorumlu tutulmuş olmaları da isabetsizdir.
Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.