
Esas No: 2020/364
Karar No: 2020/4933
Karar Tarihi: 26.11.2020
Danıştay 7. Daire 2020/364 Esas 2020/4933 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/364
Karar No : 2020/4933
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Madeni Yağ Tekstil Kimyasalları Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliği üzerine, davalı idareye, 2012 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi borçlarının mahsup, özel tüketim vergisinin ise tecil terkin uygulaması kapsamında terkin edilmesi talebiyle 17/10/2012 ve 18/10/2012 tarihlerinde yapılan başvuruların reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, 2012 yılının Mayıs ilâ Ağustos ve Eylül dönemlerine ilişkin tecil edilecek vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla teminat verilmediğinden bahisle düzenlenen 390 ve 498 sayılı ödeme emirlerinin davacıya tebliği üzerine, davacı tarafından anılan ödeme emirleri içeriğinde yer alan vergilerin tecil terkin kapsamında olduğundan bahisle yapılan başvuruların da teminat verilmediğinden bahisle reddedildiği, dolayısıyla dava konusu işlem ile 390 ve 498 sayılı ödeme emirlerinin sebep unsurlarının aynı olduğu belirtilerek, söz konusu ödeme emirlerinin içeriğinde yer alan özel tüketim vergileri ile ilgili olarak tecil terkin uygulaması kapsamında teminat vermesi gerekip gerekmediği hususunun ancak, usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı açılan davada incelenebileceği, davacı tarafından anılan ödeme emirlerine karşı herhangi bir davanın da açılmadığı dikkate alındığında, aynı sebep unsuruna dayalı olarak ödeme emirlerinin tebliğinden sonra davacı tarafından yapılan başvuruların reddine ilişkin olarak tesis edilen işleme karşı açılan işbu davada, davacının tecil terkin uygulaması kapsamında teminat vermesi gerekip gerekmediği hususunda inceleme yapılması mümkün bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu uyuşmazlığın, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uyarınca, tecil terkin uygulaması kapsamında teminat istenip istenilemeyeceği yönünde yapılacak değerledirme sonucu karara bağlanması gerekirken, maddi ve hukuki olayın yanlış nitelendirilmesi sonucu verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X-KARŞI OY
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 24/05/2012 ve 19/06/2012 tarihlerinde davalı idareye yapılan başvurular ile, 2012 yılının çeşitli dönemlerinde alacak hakkı doğuran işlemlerinin olduğu belirtilerek, katma değer vergisi borçları için mahsup talebinde, özel tüketim vergisi borçları için ise terkin isteminde bulunulduğu; idarece, söz konusu başvurulara cevap verilmeksizin, aynı yılın ara dönemlerine ilişkin özel tüketim ve katma değer vergileri ile fer'ilerinden oluşan borçların tahsili amacıyla … tarihli … sayılı ve … tarihli …sayılı ödeme emirleri düzenlenerek 13/10/2012 ve 17/10/2012 tarihlerinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından, önceki başvurulardan bahsedilmesi suretiyle, 17/10/2012 ve 18/10/2012 tarihlerinde davalı idareye verilen dilekçelerle; aynı taleplerin yinelendiği, davalı idarece, özel tüketim vergisinin tecil edilmesine dair koşullardan teminat verme yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin, bu nedenle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen uygulamadan yararlandırılmasının mümkün bulunmadığı ifade edilerek, 2012 yılının Şubat ila Ekim dönemlerine ilişkin özel tüketim vergilerinin ödenmesi gerektiğini bildiren … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği, işbu davanın da anılan işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
4760 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan verginin terkin edileceği, bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminden tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutarın, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, davacı tarafından özel tüketim ve katma değer vergilerine ilişkin olarak yapılan yapılan başvurunun; idarece sadece özel tüketim vergisi yönünden değerlendirilmesi suretiyle, tecil aşamasında teminat verilmemesi nedeniyle reddedilmesi, davanın da bu işlemin iptali istemiyle açılması karşısında, uyuşmazlığın çözümü; terkin aşamasına gelen ve üretim taahhüdünün yerine getirilip getirilmediğine göre sonuçlandırılabilecek nitelikteki vergiye dair başvurunun, tecil aşamasına ilişkin şartlardan biri olan teminatın verilmediğinden bahisle reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığının tespitini gerektirdiğinden, davayı, yazılı gerekçeyle reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.