
Esas No: 2014/15168
Karar No: 2014/13759
Karar Tarihi: 21.10.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15168 Esas 2014/13759 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SUŞEHRİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/76-2012/180
Taraflar arasında görülen alacak(aracın iadesi) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin oto kiralama işi yaptığını, bu işe binaen M..K.. isimli şahsa . . ....plakalı aracı kiraladığını, şahsın sahte belge ile aracı davalıya noterden sattığını öğrendiğini; müvekkilinin şikayeti üzerine Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldığını ve araç üzerine ihtiyati tedbir konularak, yediemin olarak davalı M.. A.."ya teslim edildiğini; davalının, bir araştırma yapmadan piyasa değerinin altında aracı alarak, müvekkili açısından sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; aracın iadesine karar verilmesini, talep yerinde görülmezse terditli olarak araç bedelinin tespitiyle, şimdilik 8.500 TL araç bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 23.10.2012 tarihli ıslah dilekçesinde; araç satış bedeli olarak talebini 16.000 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; "...31.08.2012 tarihli noter satış sözleşmesinin dayandığı nüfus cüzdanı örneğinin gerçek M.. E..(davacının) kimlik bilgilerine uymadığı ve bu kimliğin sahte olarak düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Böylece gerçekte malik olmayan kişinin (hırsızın-dolandırıcının) sahte kimlik kullanmak suretiyle yapmış olduğu satış işlemi geçersiz olur. Geçersiz bir satış mülkiyetin geçişini sağlayamaz. Alıcının iyiniyetli olması bile sonucu değiştirmez.(Yargıtay 4. HD"nin 2003/4891 E.-2003/10641 K, T: 25.09.2003 )
Bu durumda, rızası dışında elinden çıktığı anlaşılan otomobilin davacıya ait olduğuna ve ona iadesine karar vermek gerekmiştir. Ancak, dava terditli olarak açıldığı ve aracın satışı ile karar tarihi arasında uzunca bir sürenin geçtiği de nazara alınarak seçimlik hak davacıya ait olmak üzere aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" davanın kabulü ile 25 EZ 722(58 SC 905) plaka sayılı aracın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yada 16.000 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,seçim hakkının davacıya bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava; terditli olarak açılmış olup, aracın aynen iadesi mümkün olmadığında bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece talep dışına çıkılarak "seçim hakkının davacıya bırakılmasına " dair hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava dilekçesindeki istem gibi, aracın dava tarihindeki bedelinin(uzman bilirkişi aracılığıyla) tespiti ile, belirlenen miktarın hüküm altına alınması gerekirken, kasko bedelinin(16.000 TL"nin) araç bedeli olarak hüküm altına alınmış olması da doğru görülmemiş, eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.