17. Hukuk Dairesi 2015/4937 E. , 2017/11228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın husumet yokluğundan reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı tarafından sigortalanan konutta, davalı ... yöneticiliğinin sorumluluğunda olan ortak alandaki su borusunun patlaması nedeniyle hasar oluştuğunu, sigortalılarına 3.250,00 TL. hasar bedelini ödeyip haklarına halef olduklarını, ödenen bedelin kat maliklerini temsil yetkisi nedeniyle davalıdan rücuen tahsili için başlatılan ... takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olduğunu, davanın dayanağı olan takipte ... Kooperatifi"nin de taraf olduğunu ve o borçlu için takibin kesinleştiğini, davalının zarardan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıya sigortalı konutta oluştuğu iddia olunan hasarın, sitenin ortak alanındaki sulama borusunun patlamasından kaynaklandığı, ortak alandan kaynaklanan hasarlardan kat maliklerinin yönetim planına göre sorumlu olduğu ve site yönetimine husumet düşmeyeceği gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, konut ... poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. ... İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava, kat irtifakı kurulmuş olan 4 numaralı parseldeki ana taşınmaza ait ortak su borusunun patlamasıyla taşan suların, davacı sigortalısına ait konutta sebep olduğu iddia olunan hasar nedeniyle, ... tarafından ödenen bedelin, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece; kat irtifakı kurulmuş olan ana taşınmaza ait ortak alandan kaynaklandığı ileri sürülen zararın rücuen tahsiline ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu, davanın doğru hasıma açılıp açılmadığı konusundaki değerlendirmenin de görevli mahkemece yapılması gerektiği gözetilerek, HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.