19. Ceza Dairesi 2020/842 E. , 2021/6917 K.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanıklar ... ve ..."ın, anılan Kanun"un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına dair ... 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2016/294 esas, 2017/215 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 24/12/2019 gün ve 94660652-105-34-10840-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2020 gün ve KYB-2019/135836 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Müştekinin bilgisi ve rızası olmaksızın sanık ... tarafından sanık ..."ın çalıştığı ... iletişim isimli iş yerinde müşteki adına 2 adet hattın çıkarıldığı, temin edilen cep telefonu hattı abonelik sözleşmelerindeki imzaların müştekiye ait olmadığına dair bilirkişi raporu alınması üzerine sanıklar hakkında açılan dava sonucunda cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de; sanık ..."ın alınan savunmasında bahse konu işlemleri iş yerinde çalışan başka personelin gerçekleştirmiş olabileceğini ifade ederek suçlamayı kabul etmemesi; sanık..."in de atılı suçlamayı inkar etmesi karşısında, söz konusu hatlara ilişkin abonelik sözleşmelerindeki imza ve yazıların kime ait olduğunun tespitine yönelik olarak, sanıklar ve dosya kapsamında bahsi geçen ilgili işyerinde çalıştığı bildirilen kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, gerekçeli kararda atılı suçu sanıkların işlemiş olduğuna dair yeterli delil ve gerekçeye yer verilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde,
2- Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında adı geçen sanık hakkında atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişmesiyle, soruşturma ve kovuşturma şartı olan ön ödeme kapsamında kaldığı, ancak mahkemece ön ödeme işlemlerinin usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma isteminin (2) numaralı maddesi yönünden değerlendirmede;
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63/10. maddesinde yer alan “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket edenler bin günden beş bin güne kadar; ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”, 5237 sayılı Kanun"un 75/1-2-3. maddelerinde yer alan “(1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçların faili; a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını, b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı, c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını, soruşturma giderleri ile birlikte Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. (2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi hâlinde de fail, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer. (3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi hâlinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... yönünden, kovuşturma aşmasında, Mahkemece suç vasfı değiştirilerek, sanığın eyleminin, önödeme kapsamındaki 5809 sayılı Kanunun 63/10. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun kabul edildiği, diğer sanık ... yönünden ise soruşturma evresinde tebliğ edilen önödeme ihtarında, önödeme miktarının, yukarıda alıntılanan TCK’nin 75. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak, yüksek bildirildiği, anlaşılmakla, sanıklara usulüne uygun önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve değerlendirilmesi gerektiği cihetle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin (2) numaralı maddesinin içeriği yerinde görüldüğünden, ... 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2016/294 esas, 2017/215 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, bozma nedenine göre kanun yararına bozma isteminin (1) nolu maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 21/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.