17. Ceza Dairesi 2016/9620 E. , 2016/10204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddine
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen hükmün sanık tarafından bildirilen adrese tebliğe çıkarılarak, aynı konutta ikamet eden yengesine 10.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20. ve Tebligat Kanun"un Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesi gereğince tebliğ memurunun, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını tebliğ tutanağına yazması gerektiği ancak tebliğ tutanağında buna ilişkin şerhin bulunmadığı, bu nedenle yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla, sanığın hükmü öğrenmekle 06.05.2016 tarihli temyiz talebinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek, temyiz isteminin reddine dair 10.05.2016 tarihli ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nın 101/3. maddesi uyarınca tutuklanma talebi ile sorgusu yapılan sanığa savunmasını yapmak üzere soruşturma aşamasında baro tarafından zorunlu müdafii tayin edildiği, bu halde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme de gözetilerek, zorunlu müdafii ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin dikkate alınmaması ile bakiye kalan ve bu dava sebebiyle yapılan toplamda 18,00 TL davetiye giderinin ise 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle bu giderin de sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320
sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi ile hüküm fıkrasından zorunlu müdafii gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan ve sanığın sarfına neden olduğu 18,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.