19. Ceza Dairesi 2020/1789 E. , 2021/6920 K.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan ..."in, anılan Kanun"un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.240,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2016 tarihli ve 2016/298 esas, 2016/586 sayılı kararı ile aynı sanığın anılan suçtan 5809 sayılı Kanun’un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2016 tarihli ve 2016/340 esas, 2016/492 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 21/01/2020 gün ve 94660652-105-07-14510-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2020 gün ve KYB-2020/12551 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Sanık hakkında aynı suçtan açılan Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/298 esas sayılı dosyasında, sanığın, müşteki ..."a ait nüfus cüzdanı fotokopisini kullanmak suretiyle 0553 021 10 16 ve 0553 021 10 17 numaralı hatlara ait Turkcell abonelik sözleşmesini 13/06/2014 tarihinde düzenlemesi şeklindeki eylemi nedeni ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
Sanık hakkında yine aynı suçtan açılan Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/340 esas sayılı dosyasında ise, sanığın, yine aynı müştekiye ait nüfus cüzdanı fotokopisini kullanmak suretiyle onun bilgisi dışında 0553 021 10 18 numaralı hatlara ait Turkcell abonelik sözleşmesini 13/06/2014 tarihinde düzenlemesi şeklindeki eylemi nedeni Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 28/01/2019 tarihli ve 2017/3961 esas, 2019/1016 karar sayılı ilamında "...sanığın aynı gün aralarında ayrı bir suç sayılacak derecede suç kastını yenilediği ve iki farklı hareket arasında değişik zamanlar olarak kabul edilebilecek bir fasıla girdiğinin ispatlanamadığı olayda, birden fazla gerçeğe aykırı abonelik sözleşmesi hazırlaması eyleminin, TCK"nun 43/1 kapsamında aranan "değişik zamanlarda" unsurunu oluşturmadığı, bu nedenle 43/1. maddesinin somut olayda uygulanma kabiliyeti bulunmadığı, ancak sanık hakkında TCK"nun 61/1. maddesi gereği, suçun işleniş biçimi ve meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı bakımından alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle teşdiden bir ceza belirlenmesinin mümkün olabileceği, mahkemece kurulan hükümde sanığın iki kez ayrı ayrı cezalandırılmasının sanık hakkında fazladan ceza takdirine yol açacağı, bu nedenle sadece alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle sanık hakkında tek bir temel ceza tayinine gitmek ve sonuç itibariyle mahkemenin takdir ettiği gibi TCK"nun 62. maddesindeki 1/6 indirimi uygulamanın sanığın lehine bir bozma nedeni olabileceği anlaşılmakla..." şeklinde belirtildiği cihetle, somut olayda sanık ..."in 13/06/2014 günü müşteki ..."a ait nüfus cüzdanı fotokopisini kullanmak suretiyle onun bilgisi dışında 0553 021 10 16, 0553 021 10 17 ve 0553 021 10 18 numaralı hatlara ait Turkcell abonelik sözleşmesini düzenlemesi şeklindeki eyleminin tek bir fiil kabul edilip temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, her bir iddianame konusu eylemin ayrı suçlar olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın, müştekiye karşı, aynı gün, aynı işyerinde, üç farklı abonelik sözleşmesi tesis ettirmesi şeklindeki somut olayda, sözleşmelerin aynı gün içerisinde düzenlenmesi nedeniyle, eylemler arasındaki zaman aralıklarının, TCK"nin 43/1. maddesinde yer verilen, "değişik zamanlarda" tanımı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bu nedenle öncelikle sanığa usulüne uygun olarak yeniden önödeme emri gönderilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine sanık hakkında ayrı yargılamalar yapılıp hükümler kurularak yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Antalya 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2016 tarihli ve 2016/298 esas, 2016/586 sayılı kararı ile Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2016 tarihli ve 2016/340 esas, 2016/492 sayılı kararının CMK’nin 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 21/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.