
Esas No: 2013/1189
Karar No: 2013/19948
Karar Tarihi: 17.12.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/1189 Esas 2013/19948 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...... Hizmet Götürme Birliği vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 02/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalıların haksız eylemi sonucu uğranılan kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Kültür Merkezi inşaatı için yapılan ihale sonucu davalı firmadan üç parça halinde toplam 499.997,83 TL olan muhtelif malzeme alındığını, malzeme bedellerinin yüksek belirlendiğini, alınan malzemenin bir kısmının teslim edildiğini, bir kısmının ise teslim edilmediğini, teslim edilmeyen malzeme bedelinin de firmaya ödendiğini bu şekilde ihale yetkilisi olan davalıların ihmali sonucu kurum zararına sebebiyet verildiğini iddia ederek uğranılan zararın davalılardan tazminini talep etmiştir.
Davalılar, herhangi bir kasıt ya da kusurları olmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece, davalı ... Ticaret İnşaat Malzeme Sanayi Limited Şirketi"ne yönelik dava hakkında tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Davacı kurum çalışanı olan davalılar yönünden ise; o dönemde birlik başkanı ve üyesi olan davalıların sözleşmenin tarafı olan şirkete karşı tüm yasal prosedür tamamlanmadan sorumluluklarının henüz başlamamış olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Müteselsil sorumluluk genel olarak Borçlar Kanunu’nun 141. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre müteselsil sorumluluk “Birden çok borçludan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiği durum” dur. Özel hukukta müteselsil sorumluluk “teselsül karinesi”ne dayanmaktadır. Teselsül karinesi anlam olarak, birden çok borçlunun her birinin alacaklıya karşı ya da borçlunun birden çok alacaklının herbirine karşı borcun tamamından sorumlu olması demektir.
Davaya konu olayda talep, haksız eylemden kaynaklanmakta olup Borçlar Kanunu 41. maddesi gereği kasıt ya da ihmali ile bir zarara sebebiyet veren şahıs o zararı tazmine mecburdur. Bu durumda, davalı şirket ve diğer davalılar meydana gelen kurum zararından
BK/41. maddesinde düzenlenmiş bulunan haksız fiil hükümleri gereği ve BK/141. maddesine göre müteselsilen sorumludurlar. Mahkeme tarafından, belirtilen yasa hükümlerine aykırı olarak davacının öncelikle şirkete karşı olan tüm yasal yolları tüketmek zorunda bırakılması, bir kurum zararı tespit edildiği takdirde bunun tazminini imkansız hale getirebilecek riskleri içermekte olduğu gibi kanunun amacına da aykırıdır. Mahkemece, açılan dava esastan incelenerek iddia edildiği gibi davalıların fiilinden kaynaklanan bir kurum zararı varsa bunun tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsiline dair karar verilmesi gerekirken davanın belirtilen gerekçe ile reddedilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.