12. Ceza Dairesi 2020/1203 E. , 2021/1566 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Karar tarihi : 16/12/2019
Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Finike Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/01/2018 tarihli ve 2016/980 soruşturma, 2018/24 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Elmalı Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/647 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu nazara alındığında; somut olayda, olay günü şüphelinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, mağdurun sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışmaları sonucunda her ikisinin de yaralanması ile neticelenen trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağında şüphelinin kural ihlalinin bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle trafik bilirkişisinden de herhangi bir rapor talep edilmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03/10/2017 tarihli ve 2016/1913 esas, 2017/7003 karar sayılı ilamında “Sanığın idaresindeki otomobil ile olay günü saat 08:10 sıralarında, meskun mahal, tek yönlü ve üç şeritli yolun sol şeridinde seyir halinde iken, sağ taraftan kaplamaya giren yayaya sol şeritte, 9.2 metre fren izi ile çarptığı ve yayayı 4 metre ileriye orta şeride attığı, aracın 10 metre ileride sol şeritte durduğu ve yayanın bitkisel hayata girecek şekilde yaralandığı olayda; mahkemece her ne kadar kaza tespit tutanağı ve keşfe binaen alınan bilirkişi raporuna dayanılarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın aşamalardaki ifadelerinde sağda kaldırım üzerinde bekleyen yayaları gördüğü, korna ve sellektör ile uyardığı ve yaralanan yayanın birden önüne çıktığı ifadeleri de değerlendirilerek, sanığın olayda kusurlu olup olmadığının belirlenmesi bakımından dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kusur oranına ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” şeklinde belirtildiği üzere, keşif yapılarak olay yerinin özellikleri tespit edildikten sonra, dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların durumuna ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz trafik kaza raporuna itibar edilerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Elmalı Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/647 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30/04/2020 gün ve 94660652-105-07-3657-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, şüphelinin idaresindeki araçla gündüz yerleşim yeri dışında karşı yöne ayrılan kısımda yol yapım çalışması olması nedeniyle trafik akışının toplam iki şerit üzerinden iki yönlü olarak sağlandığı mevkide seyir halinde iken, sağdan orta refüj aralığından yol çalışması nedeniyle trafiğe kapalı kısımdan çıkarak yola girmek isteyen müştekinin idaresindeki motosikletle çarpışması neticesinde, müştekinin geçici raporuna göre hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı, çarpma noktasının hemen ilerisinde olaya konu orta refüj aralığının hizasında yaya geçidi bulunduğu, müştekinin şüphelinin aracının sağ yan ön kısmına çarpmış olduğu ve çarpma noktasının iki şerit ortasında olduğu olayda, yürütülen soruşturma neticesinde Finike Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/01/2018 tarih ve 2016/980 soruşturma 2018/24 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki vekilince CMK’nın 173/1. maddesinde ön görülen onbeş günlük süre geçtikten sonra itiraz edilerek, tazminat talepli hukuk davasında alınan iki bilirkişi raporunda da şüphelinin %20 kusurlu olduğunun belirtildiği, bu raporların şüpheli hakkında yeni delil oluşturacağı, bu nedenle takipsizlik kararının kaldırılması gerektiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmakla, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 13/02/2018 tarihinde müşteki vekiline tebliğ edildiği, müşteki vekilinin ise CMK’nın 173/1. maddesinde ön görülen süre geçtikten sonra 04/04/2019 tarihinde karara itiraz ettiği, hukuk davasında alınan bilirkişi raporlarının ise CMK’nın 172/2. maddesi anlamında yeni delil teşkil etmediği, müştekinin yol yapım çalışması nedeniyle trafiğe kapalı olan yol kısmından çıkış yaparak yasak olduğu halde orta refüj aralığından anayola girmek istediği, bu itibarla meydana gelen trafik kazasında kusuru bulunmayan sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair Elmalı Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/647 değişik iş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.