12. Ceza Dairesi 2020/791 E. , 2021/1567 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Karar tarihi : 22/02/2019
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/02/2017 tarihli ve 2015/25509 soruşturma, 2017/4990 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Adana 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/03/2017 tarihli ve 2017/796 değişik iş sayılı kararını müteakip, müştekinin soruşturmaya ilişkin yeni delil niteliğinde olduğunu iddia ettiği belgeler sunarak şüpheliler hakkında bahse konu kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılarak kamu davası açılmasını talep etmesi üzerine, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca söz konusu talebin değerlendirilmesi için dosyanın gönderildiği mercii tarafından, yeni delillerin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Adana 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/01/2019 tarihli ve 2018/7673 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/943 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Dosya kapsamına göre, Adana 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/01/2019 tarihli ve 2018/7673 değişik iş sayılı kararında yer alan, “... müşteki vekillerinin 10/12/2018 havale tarihli dilekçesinde yeni deliller olduğundan bahisle itiraz edildiği, yeni delilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmesinin gerektiği...” şeklindeki gerekçe ile müştekinin dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların yeni delil niteliğinde olup olmadığı hususundaki takdirin Cumhuriyet Başsavcılığına ait olacağından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 172. maddesinde yer alan, "(2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeki hüküm ile anılan Kanunun 173. maddesinde yer alan "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26. mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir. (5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz. (6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S....K./11. md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/10 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, benzer bir olayla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 26/04/2017 tarihli ve 2017/1526 esas, 2017/3449 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/02/2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazının reddine ilişkin Adana 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/03/2017 tarihli ve 2017/796 değişik iş sayılı kararını müteakip, müştekinin talebinde gerekçe gösterilen hususların yeni delil niteliğinde olup olmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması gerekip gerekmediği konusunda merciince bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/943 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13/03/2020 gün ve 94660652-105-01-1124-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 172/2. maddesinde "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” hükmü yer almaktadır. Böylece kovuşturmaya yer olmadığına dair verilip de kesinleşen kararların sanığın hukuki güvencesini sağlamak bakımından yeniden soruşturulabilmesi için yeni delil bulunması ceza muhakemesi şartına bağlanmıştır. Bu şart aynı zamanda ceza muhakemesine hakim olan “hukuk devleti”, “adil yargılanma hakkı” ve “non bis in idem (aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz)” ilkelerinin ihlallerini de engelleyecektir,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173/6. maddesine göre de, "itirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172. maddenin ikinci fıkrası uygulanır",
İncelenen dosyada; Adana Cumhuriyet Başsavcılığıncaverilen 03/02/2017 tarih ve 2015/25509 soruşturma, 2017/4990 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik şikayetçinin itirazının Adana 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/03/2017 tarihli ve 2017/796 değişik iş sayılı kararı ile reddedilip, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesinden sonra, şikayetçinin dosya konusuyla ilgili üç yabancı laboratuvardan test sonucunun eline ulaştığı ve şüpheli Buket ile aralarında devam eden velayet konulu hukuk davasında alınan Adli Tıp Kurumu 7. İhtisas Kurulu raporunun şüphelilere atılı suç açısından yeni delil teşkil ettiğinden bahisle şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını talep etmesi üzerine, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma dosyasının gönderildiği Adana 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173/6. maddesi uyarınca şikayetçinin talebinde gerekçe gösterilen hususlarla soruşturma dosyasına sunduğu belgelerin yeni delil niteliğinde olup olmadığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılıp kaldırılmayacağı, dosyanın yeniden ele alınması gerekip gerekmediği konusunda bir karar verilmesi gerekirken, 04/01/2019 tarih ve 2018/7673 değişik iş sayılı yeni delilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/943 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiş olup,Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/943 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173/6. maddesi gereğince bir karar verilmek üzere müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.