
Esas No: 2021/19889
Karar No: 2022/3555
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19889 Esas 2022/3555 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme Kararı özetle, kanun düzenlemelerinin açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması gerektiğinin altını çiziyor. Hukuki güvenliğin sağlanması ve bireylerin haklarının korunması için devletin yükümlülüğü olan hukuka olan inancın güvenilirliği de vurgulanmaktadır.
Dava dosyasındaki uyuşturucu kullanma suçu davasında geçici 7/2. maddesi hükümleri göz ardı edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak, sanık lehine olan karara rağmen, yapılan bu kararın kanuna aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Sanık hakkında verilen hüküm TCK’nın 191. maddesi ve 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiştir. Ancak, sanığın erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu kullanması durumunda hükmün açıklanabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda, dava dosyasındaki hüküm yasaya aykırı olup, mahkeme kararı bozulmuştur.
Detaylı Kanun Maddeleri Açıklaması:
- Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “
"İçtihat Metni"
Mahkeme : MERSİN 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, kanun düzenlemelerinin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuki güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki müeyyidenin veya neticenin bağlandığını bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete ... duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu ... duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. “Hukuki güvenlik” ve “belirlilik” ilkeleri hukuk devletinin unsurlarındandır. Bireyin devlete ... duyması, ancak hukuki güvenliğin sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde mümkün olabilecektir. Anayasada öngörülen temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ve insan haklarının insan hayatına egemen kılması için Devlet, bireylerin hukuka olan inançlarını ve güvenlerini korumakla yükümlüdür.
Somut olayda, Mersin 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/07/2011 tarihli kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesine göre değil 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde CMK hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği gözetilmeden geçici 7/2. maddeye göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ise de; sanığın, hukuki yaptırımlar ve sonuçlar konusunda yanıltılmış olduğu, ceza hukuku prensiplerinden olan “yaptırım ve sonuçlarını aleyhe kötüleştirememe ya da ağırlaştıramama kuralı” gereğince, mahkemesince sanığın lehine olarak kanuna aykırı şekilde verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yok sayılamayacağı, bu hukuka aykırılığın sanık lehine olması karşısında, usul ve yasaya aykırı olsa da;
Sanık hakkında Mahkemece 18/05/2017 tarih, 2017/266 esas ve 2017/233 karar sayı ile 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, TCK'nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği için, bu durumda, uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olması nedeniyle, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği üzere;
Sanığın erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
Hâllerinde hakkındaki hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde işlediği TCK'nın 86. maddesinde düzenlenen "kasten yaralama" suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği gerekçesiyle, şartları oluşmadan hükmün açıklanması,
Yasaya aykırı, sanığın itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.