8. Hukuk Dairesi 2014/11717 E. , 2014/12304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2012/109-2012/1204
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, Antalya 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4780 ve 579 sayılı Takip dosyalarında yapılan 27.01.2012 günlü hacizlere konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait faturalı eşyalar olduğunu, haciz adresinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, hacizde ele geçtiği söylenen belgelerin de takip dosyası içinde bulunmadığını, mahcuzların nelerden ibaret olduğunun ve tüm ayırt edici özelliklerinin keşif incelemesi ile belirlenmesi gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı ve borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, diğer yandan mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu ve ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri dosyaya sunamadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: dava konusu haczin üçüncü kişinin iş yerinde yapıldığı, ancak davacı ve borçlu şirketler arasında aynı alanda faaliyet göstermeleri, ortaklık yapısı itibarı ile organik bağ bulunduğu, istihkak iddiasının danışıklı olarak ileri sürüldüğü gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Davacı üçüncü kişi şirket borçlu ile aynı alanda faaliyet göstermektedir ve ortaklık yapısı itibarı ile de organik bağ içindedir. Ne var ki icra takibi çek alacağından kaynaklanmaktadır ve üçüncü kişinin bu borçla ilgisini ortaya koyan bir bilgi ve belge ya da davacı ve borçlu şirketlerin aynı adreste tek elden yönetildiği yönünde deliller de ele geçmemiştir. Mahcuzlar üçüncü kişinin faaliyet alanı ile uyumludur,
Bu koşullarda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına kabul edilmeli, üçüncü kişinin sunduğu faturaların mahcuzlara uygun olup olmadığı değerlendirilmeli, davacı tarafça konteynırlardan ayrı haciz tutanağına geçmeyen mahcuzların bulunduğunu iddia edildiğine göre bunların tespiti ile sunulan faturaların mahcuzlara uygunluğu hususları keşif ve bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, hacizli forkliftin iş makinesi olması nedeni ile ilgili Sanayi ve Ticaret Odası’nda kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Bununla birlikte davacı tarafın iki ayrı takip dosyasında yapılan aynı tarihli iki ayrı hacze yönelik istihkak iddia ettiği de dikkate alınarak delillerin iki ayrı takip dosyası açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
Belirtilen konular dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 457,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.