Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10271
Karar No: 2013/9163
Karar Tarihi: 20.05.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/10271 Esas 2013/9163 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/10271 E.  ,  2013/9163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı ... mirasçıları ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 31/08/2005 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıların avukatı olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, buna rağmen davalılar tarafından Cumhuriyet Savcılığına ve .... Barosuna haksız olarak şikayet edildiğini, yargılandığını, bu yüzden kişilik haklarının zarar gördüğünü iddia ederek, manevi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama esnasında vefat etmesinden dolayı mirasçıları davayı takip etmiştir.
    Davalılar, şikayet haklarını kullandıklarını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Yerel mahkemece, davalıların şikayet hakkını kullanmalarına gerekçe olarak gösterdikleri nedenlerin yetersiz ve dayanaksız olduğu, şikayet dilekçesinin anayasal şikayet hakkının kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesi ile istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasanın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. Maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK.nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dosya incelendiğinde; davacının, davalılar ile dava dışı kardeşleri olan ...."in avukatı olarak murislerinden kalan taşınmazların ortaklığının giderilmesi için dava açtığı, yargılama devam ederken davalılar ile kardeşleri.... arasında mal paylaşımından dolayı sorun çıktığı, bunun üzerine davalıların, avukatları olan davacıdan, murislerinden kalan para ve arabanın iadesi için kardeşleri aleyhine dava açmasını istedikleri, davacı avukatın, davalıların kardeşinin de vekili olmasından dolayı ancak tespit davası açabileceğini kabul ettiği, hatta açılacak dava için davalılar tarafından vekalet ücretinin peşin ödendiği ve karşılığında davacı tarafından makbuz düzenlendiği, aradan 2 yıl geçmesine rağmen davacı tarafından bu davanın açılmadığı, bu nedenle davalıların, vekalet görevini kötüye kullandığından bahisle davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundukları, davacı hakkında, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçundan açılan kamu davası sonucu ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince beraat kararı verildiği, ... Barosuna yapılan şikayet üzerine ise, ceza tertibine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davalılar tarafından yapılan şikayet konusunun yargılama yapmayı gerektirir nitelikte görülmesi, savcılığa ve baroya sunulan şikayet dilekçesinde yer alan ifadelerin, davalıların, davacı avukata vermiş oldukları vekalet görevinin gereğinin yerine getirilmemesinden dolayı yaşadıkları bir takım sorunları dile getirmek amacına yönelik olduğu nazara alındığında, eleştiri mahiyetindeki bu şikayet dilekçelerinde hukuka uygunluk sınırları aşılmadan, hak arama hakkının kullanıldığı, kullanılan ifadelerin amacı, kullanıldığı yer ve ifade ediliş tarzı dikkate alındığında savunma sınırları içerisinde kaldığı, doğrudan davacı avukatın şahsını hedef alan ve kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir ifadenin bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Şu halde, yerel mahkemece, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalıların yasal şikayet haklarını kullandıkları sonucuna varılarak, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi