
Esas No: 2016/13398
Karar No: 2020/1864
Karar Tarihi: 17.02.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13398 Esas 2020/1864 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, beş parça taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, söz konusu taşınmazların öncelikle aynen taksim şeklinde giderilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise satış yoluyla giderilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili ile davalı ... ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; taraflar dava konusu taşınmazlarda iştirak halinde değil, müşterek mülkiyet şeklinde paydaştırlar. Mahkemece ortaklığın giderilmesine karar verilmesi halinde satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlar dikkate alınarak paydaşlara dağıtılmasına karar verilmelidir. Bunun yanı sıra taşınmazdaki muhdesatlar üzerinde hak iddiasında bulunulması halinde yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, mahkemece hükümde satış bedelinin 12/08/2015 tarihli ziraat bilirkişi raporu ve 09/09/2015 tarihli inşaat bilirkişi raporunda yer aldığı şekliyle rızai taksim sözleşmesinde mirasçılar adlarına tespit olunan muhtesatlar ve ağaçlar nazara alınarak hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekili ile davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.