17. Hukuk Dairesi 2015/4444 E. , 2017/11556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların..."ın yasal mirasçıları olduğunu, murisin ...Bankası"ndan kredi çektiğini, daha sonra kredi veren banka tarafından verilen kredinin teminatı amacıyla muris ile davalı şirket arasında 29.03.2012 tarihli ve 40.000,00 TL teminat bedelli Hayat Sigortası Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme hazırlanırken davalı şirketin murise geçmişte ve şimdiki hastalıkları ile ilgili hiçbir soru sormadığını, murisi hayat sigortasının şartları konusunda aydınlatmadığını, matbu ... sözleşmelerini ve hastalık soru formunu imzalattığını, hastalık soru formundaki çoğu sorunun cevap kutucuğunu boş bıraktığını, murise sözleşmeyi okutturmadan, incelettirmeden imzalattığını, murisin işbu sözleşmenin hazırlanmasından yaklaşık 9 ay sonra 14.12.2013 tarihinde mikrobik bir rahatsızlık sebebiyle ... ...Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi-Nöroloji Kliniği"ne kaldırıldığını, durumu daha sonra ağırlaşarak, bu mikrobik rahatsızlığın beyin damarlarında tıkanıklık yarattığını, bunun sonucunda beyin kanaması geçirerek vefat ettiğini, miras bırakanın mirasçıları olan davacıların vefatı davalı ... şirketine bildirerek ... teminatı olan 40.000,00 TL.nin taraflarına ödenmesini istediklerini, davalı şirketin cevabi yazısında, ... ettirenin hayat sigortası sözleşmesi hazırlanırken kronik akciğer hastalığı ile ilgili bilgi vermediğini, bu sebeple beyan yükümlülüğüne aykırı, kötü niyetli davrandığı gerekçesiyle taleplerini reddettiğini, murisin ölümünün kronik astım akciğer rahatsızlığı sonucu değil, mikrobik bir rahatsızlığın beyin damarlarını tıkaması ve bunun sonucu beyin kanamasının gerçekleşmesi sonucunda gerçekleştiğini, bu nedenle kasten söylenmediği bildirilen hastalık ile ölüm sebebi arasında bir nedensellik bağlantısı olmadığını, hayat sigortalarının taraflar arasında, serbest iradeyle ve istişare yapılarak, var olan hastalıklar üzerinde durularak imzalanması gereken sözleşmeler olduğunu, ... şirketinin ... ettirene hastalıkları ile ilgili ayrıntılı sorular sormadan murisin kimlik bilgileri elinde olmasına rağmen, onun geçmişteki hastalıkları ile ilgili olarak ..."ndan gerekli araştırmalarını yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL.hayat sigortası teminat tazminatının, davalı şirketten tahsili ile bu tazminata davalı şirkete rizikonun ihbar edildiği tarihten 15 gün sonraki tarihten ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 40.000 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sigortalı ..."ın ... sözleşmesi yapılırken var olan rahatsızlıklarını, görmüş olduğu tetkik ve tedavileri başvuru formu üzerinde bildirmesi gerekirken bu hususları belirtmemiş olması nedeniyle beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve bu nedenle kendilerinin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüklerinin olmadığını, davacının murisinin poliçe yapılmadan 5 sene önce kronik akciğer hastalığı teşhisiyle tedavi gördüğünü, tedavisinin sürekli olduğunu, ciddi solunum sorunları olduğunu ve bu tedavinin poliçe öncesi ve sonrasında da devam ettiğinin ölüm belgesi, hastane kayıtları ile sabit olduğunu, ölümüne sebep olan rahatsızlık ile gizlenen rahatsızlık arasında uygun illiyet bağı olduğu için davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla TTK md. 1439/2 uyarınca beyan edilmeyen rahatsızlık ile ölüm arasında uygun illiyet bağı olduğu için ödenecek tazminattan kusuru oranında indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın talep arttırım dilekçesi de dikkate alınarak 40.000,00-TL üzerinden kabulüne, alacağa 06/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.049,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.